Beyin dinlendiğinde kötü gelen şeyler daha belirginleşiyor
Uzman Psikolog Özge
Genlik, bozuk moralle uyunmaması gerektiğini söyledi. Beynin dinlendiğinde kötü
gelen her şeyin daha da belirginleştiğini ve daha da mutsuz edeceğini belirten
Genlik, olumlu duyguların kişide dinginlik, olumsuz duyguların ise daha gergin
bir hava oluşturduğunu ifade etti.
Beynimizin,
vücudumuzdaki tüm sinir ağıyla sürekli irtibat halinde olan milyonlarca sinir
hücresinden oluşan esnek ve her an dönüşüm halinde olan muhteşem bir organ
olduğunu anlatan Uzman Psikolog Özge Genlik, “Olumlu duygular
deneyimlediğimizde; nöronlar arasında daha fazla ve güçlü bağlar kurulur çünkü
beyin olumlu duygulanımlar deneyimlediğini algıladığında “endorfin"
salınımını arttırır bu da parasempatik sinir sisteminin aktifleşmesini sağlar;
kendimizi daha dingin, rahatlamış, mutlu, iyi hissederiz" diyen Uzman
Psikolog Özge Genlik, daha sonra şunları kaydetti; “Olumsuz duygular
deneyimlediğmiz de ise; beyin organizmanın bütünselliğini korumak onu hayatta
tutmak için kortizol salınımını arttırır böylelikle sempatik sinir sistemi
aktifleşir beynin kortkes alanındaki işlevsellik azalmaya başlar. Kişi
konsantrasyon güçlükleri deneyimler, geçmiş deneyimlerini hatırlamakta güçlük
çekmeye başlar, içgüdüsel olarak davranmaya başlar. Kendimizi gergin, huzursuz
hisseder, otomatik eylemlerde bulunuruz.
Duygularınızı yönetmek
sizin elinizde
Beyin; vücudu
yönetir-kontrol eder-organizmanın çevreye uyumunu sağlar. Yaşamımızda, bilinç
sadece %3 oranında etkili; kalan yüzde
97'si bilinçaltı mekanizma tarafından
yönetilmektedir. Bu bağlamda sürekli odaklandığınız düşünceyi; beyin
organizmayı hayatta tutacak kadar önemli bir olgu zannettiği için siz farkında
olmasanız da tüm enerjisini o duygu, düşünce üzerine toplar böylece
“üzüntü" duygusunu deneyimliyorsanız daha fazla “üzüntü" duygusunu
deneyimlemeye başlarsınız. Ve beyin nöronları kendi aralarındaki iletişimde
“üzüntü" duygusunu çağrıştıran diğer anıları da çağırırlar ve böylece bu
duygu daha da güçlenir, büyür. Halbuki dış dünyayı ilk algılayan kalptir. Kalp
tıpkı beyin gibi sürekli dönüşüm gerçekleştiren sinir hücrelerine sahiptir.
Kalbin oluşturduğu hormonlar; duygusal hafıza-hisleri algılama-mekan-çevre
algılama-problem çözme de önemli ölçüde rol oynamaktadır.
Ankara Üniversitesi (AÜ)
Tıp Fakültesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi
Prof. Dr. Yücel Anadolu, Dünya Uyku Tıbbı Derneği tarafından her yıl mart
ayının üçüncü cuması kutlanan ve sağlıklı uyku konusunda farkındalık
oluşturmayı hedefleyen "Dünya Uyku Günü" dolayısıyla açıklamalarda
bulundu.Uyku apnesi veya diğer olumsuz durumlara bağlı kalitesiz uykunun,
sıklıkla sabah yorgun uyanmak, keyifsizlik ve sinirlilik hali, dikkat
dağınıklığı gibi sorunlara yol açtığına dikkati çeken Anadolu, "Kaliteli
uyku, kişinin yaşam standartlarını yükseltirken gün boyu kendini dinç
hissedebilmesini, olay ve konulara daha rahat odaklanabilmesini sağlarken
kalitesiz bir uyku ise kişiyi depresyona sürükleyebilir, trafik ve iş
kazalarına neden olabilir" diye konuştu.Kaliteli bir uyku için sırt üstü
yatılmaması gerektiğine işaret eden Anadolu, sırt üstü yatış pozisyonunda hava
yolu daralmasıyla solunum probleminin daha fazla ortaya çıktığını, yüzükoyun ya
da yan dönerek yatıldığında ise kesintisiz uykunun mümkün olduğunu söyledi.
Anadolu, "İyi uyku için yastık sert ve yüksek olmalı. Mümkünse kuş tüyü
olmamalı. Çok yumuşak yastıklarda boyun pozisyonu bozuluyor" dedi.
Kalp algılar, beyin
kontrol eder
İnsan varlığı olarak
dönüşüm gerçekleştirebilmemiz için öncelikle; sürüngen beyin ve limbik sistem
ile çalışmamız gerektiğini belirten Uzman Psikolog Özge Genlik, “Limbik sistemi
dönüştürmek için; duyguların ifade bulması; sürüngen beyini dönüştürmek için
ise; hareket etmek gerekir.
Günde 5 dakika kendinizi
dinleyin
Gün içerisinde, kendi
kendinizle konuşun. 'duygularım-düşüncelerim-eylemlerim' aynı hizada mı? Hangi
eylemler gerçekten bana ait? Sessizlik alanları oluşturun her gün 5 dakika
boyunca tek başınalık deneyimleriniz olsun. Sadece nefesinizi gözlemleyin ve
bedendeki değişen hisleri takip edin. Hayal edin; gününüzün 20 dakikasını nasıl
bir hayat deneyimlemek istediğinize dair hayal ve düş kurmaya ayırın bunu
yaparken renkli boya kalemlerinizi kullanarak resim ya da mandala çizmek beynin
sağ yarım küresini aktif hale getirecek böylece yaratıcılığınız gelişecektir.
Olanı olduğu gibi kabul edin. Dış dünyayı, diğer insanları yargılamak,
eleştirmek yerine her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi tercih edin ve sadece kendi
benliğinizde dönüşüm gerçekleştirmek için enerjinizi harcayın. Tebessüm edin
sokakta yürürken yüzünüzde tebessüm olsun; her gün en az bir kişi ile kendi
bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmayı tercih edin.
19 Nisan 2016 14:47