Suçluluk psikolojisi yaşanmasına götüren etkenler nelerdir
Psikoterapist/Aile Çift
Ve Evlilik Terapisti Uzmanı Psikolog Naciye Tokaç, suçluluk psikolojisine
dikkat çekerek, “Suçluluk hisseden insan yaptığı en ufak hatalarda bile kendini
affedemez, istemediği şeylere ‘hayır’ demekte zorlanır” dedi.
Suçluluk duygusuna
kapılan kişinin yanlış bir şey yaptığını düşündüğünde kendisine kızdığını ve
kendisini affetmesi oldukça zor olduğunu kaydeden Psikolog Naciye Tokaç, “Anlık
olarak affetmiş gibi olsa da yaşanan olay/durum aklına geldiği anda yine içi
acımaya devam eder. Suçluluk psikolojisinde kişinin gerçekten hata yapıp
yapmadığı çok önemli değildir. Kişi kendi hislerine göre uygun olmadığını
düşündüğü bir davranış veya söz söylemesi durumunda suçlu hisseder. Aslında
kişinin suçlu hissetmesi için herkes tarafından kabul edilen gerçek bir
olumsuzluk yapmış olması gereklidir. Ancak suçluluk duygusuna kapılan kişi için
bu durum geçerli değil; aksine birçok kişinin suç olarak görmediği veya oldukça
doğal karşıladığı durumlardır. Bu da göstermektedir ki; suçluluk duygusu;
kişisel bir durumdur ve hisseden kişinin kendi duygusal durumuyla ilgilidir.
Unutulmamalıdır ki; gerçek suçlular nadiren suçluluk duygusu hisseder” diye
konuştu.
Suçluluk duygusunu
sıklıkla yaşayan kişilerin bazı belirgin ruhsal duygudurum özelliklerinin var
olduğunu belirten Tokaç, şöyle konuştu: “Bunlardan en önemlisi; mükemmeliyetçi
kişilik özellikleridir. Mükemmeliyetçi kişilik; yaptığı her işde, başladığı her
durumda ve söylediği her sözde her zaman doğru ve hatasız olmak ister. Yaptığı
bir hata/yanlış durumunda ise kendisini olması gerekenden fazlasıyla suçlar.
“Hayır, kesinlikle, hiç yapmamalıydım” inancı hakimdir. Oysaki insanın her
koşulda bu kadar hatasız olması mümkün değildir. Önemli olan eğer gerçekten bir
hata yapmış olsa dahi bunu fark edebilmesi ve telafi yollarını bulmasıdır.
Suçluluk duygusunun hissedildiği bir diğer durum ise değersizliğin çok yoğun
hissedildiği depresyon durumudur. Depresyon kişinin benliğine, değerliliğine,
sevilebilir olmasına, kişisel saygınlığına yönelik duygularında negatif bir
bombardıman oluşması durumudur. Kişi yaptığı her şeyde kendisini küçümsemeye
başlayacak ve ortaya koyduklarını artık kendisi beğenmeyecek ve olumsuzluklar
karşısında kendisini suçlayacaktır. Depresyonun tedavi edilmesi suçluluk
duygularında da gözlenebilir iyileşme sağlayacaktır.”
Suçluluk duygularını
artıran bir diğer durumun ise kaygı/endişe halinin ruhsal yapılanmaya hakim
olması olduğunu ifade eden Psikolog Naciye Tokaç, “Kaygılı bireyler
yaşamlarının şimdi ve geleceğini kontrol etme eğilimindedir. Dolayısıyla
karşılaştığı herhangi bir olumsuzluk sonucunda ise bir şeyi doğru yapmadıkları,
gözden kaçırdıkları bir şeyin olduğunu düşünür ve suçu kendilerinde ararlar.
Oysaki yaşamınızı siz istediğiniz kadar planlamaya çalışın, çoğunlukla
planların tutmadığını, hayatınızın bir akışının olduğunu ve akışın size yön
verdiğini göreceksinizdir. Suçluluk duygularının oluşumu insanın kişilik
yapılanmasının temellerinin atıldığı çocukluk yıllarına dayanır. Bu dönemde kendisini
anlamaya ve bu dünyadaki yerini konumlandırmaya çalışan çocuk diğer insanlar ve
çevresiyle de iletişim içerisindedir. Bu süreçte kendi sınırlarını keşfetmeye
ve olaylar karşısındaki tepkileri anlamaya çalışır. Böylece yaptıklarının
sonucuna anlamlar verir. Çocuğun yaptıkları karşısında çevresindeki bireyler
tarafından verilebilecek öfkeli, suçlayıcı tepkiler onun kendisini suçlu
hissetmesine yol açabilir. Bazı durumlarda ise kendisiyle ilgili olmayan
konularda bile çocuk zihni kendisini suçlama eğilimindedir. Çocukluk dönemi
yaşantıları insan için çok önemlidir ve bu dönemin yarattığı muhtemel travmatik
yaşantılar psikoterapi ile çözümlenebilir” şeklinde konuştu.
31 Aralık 2016 14:41