Ümmetin Sessiz Çığlıkları
Ailemin sıcaklığı beni sarmışken Gazzeli çocuğun yalnızlığı
düştü düşlerime...
Buz
kesti yüreğim...
Gözyaşlarım
da eritemiyor artık...
Bu
gece gözyaşlarım anne hasretiyle yanan, baba sıcaklığından yoksun çocuklara...
Ah Gazzeli Çocuk
Ah Suriyeli yetimim
Ah Arakanlı öksüzüm
Ne
çok ahlar birikmiş hâlbuki
Zalimin
zulmü her gün yağarken sicim sicim
Neden
bizim gözyaşlarımıza karışmış dualarımız söndüremiyor?
Neden
elimizi kaldırıp bu davada biz de varız deyip yürüyemiyoruz?
Neden
derman olamıyoruz?
yoksa
vicdanımız mı kurumuş..
Merhamet
nedir bilmez mi olmuşuz
Ah
yüreğim, bugün ne oldu da hatırladın Gazze'yi Arakan'ı Suriye'yi
Furkan'ın,
Yasin'in hayatı mı sana rehber oldu.
Gencecik
yaşıyla merhametinin büyüklüğü mü?
Sol
yanının olduğunu mu hatırlattı sana
Nasıl
bu kadar körelttin bu duygularını?
Nasıl
unuttun kardeşlerini?
Dünya
telaşı mı dedin?
İşim
gücüm mü dedin?
Peki,
onlar ne dedi?
Annesi
gözünün önünde ölen o çocuk ne dedi
Ya
Rabb ANNEMİ GÜZEL KARŞILA
Ya
Rabb bana sabır ver
Bu
çocukla ahirette nasıl yüzleşeceğiz. Rabbimize ne cevap vereceğiz duymadın mı
bu çocuğun feryatlarını derse ..
Ahlarım,
Ahların, Ahlarımız âminlere karışmazsa bu gözyaşları da fayda etmez.
Ahlarımız
yürek yangınlarımız
Âminlerle
Fatihalarla Fetihlerle Yasinlerle olmalı tabi ancak
okuduklarımız dilden öteye gitmiyor ve kalbe inip bizi faaliyete geçirmiyorsa
heyhat ki heyhat!
Evet,
zulümler her daim olacak
Hak
batıl savaşı devam edecek
Peki,
zalimin zulmü yerde mi kalacak?
Kella,
asla
Yaşasın
CEHENNEM diyecek dillerimiz ..
Zulme
olan seyrimizi bırakıp iki avucumuzu semaya kaldırma vakti gelmedi mi?
Gelmedi
mi artık! Dualarını kendine has olmaktan çıkarıp kardeşim deme vakti...
19 Aralık 2017 14:29