Uzmanlardan, çocuk sahibi ebeveynlere; bebeğin gelişimi, beslenmesi ve genel sağlık durumuyla ilgili önemli uyarılar
Çocukları hastalıklardan uzak tutmak için önemli tavsiyelerde
bulunan uzmanlar, ebeveynlere önemli uyarılarda bulundular.
Memorial
Dicle Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Mustafa
Taşkesen, bebeğin gündüz uyku süresinin çok uzun tutulmaması gerektiğini
belirterek, akşam uykusunun da erken saatlerde olmasına dikkat edilmesi
gerektiğini ifade etti.
Emzik
kullanımının özellikle uyku sırasında ani bebek ölümü sendromu riskini
azaltabileceğini vurgulayan Taşkesen, emzik kullanımının erken doğan bebeklerin
nörolojik olgunlaşmasını da desteklediğini söyledi.
Taşkesen,
"Tüm bebeklerin el ve ayakları, vücudun diğer bölgelerinden daha soğuktur.
Ensesi ve giysilerin altında kalan bölgeler yeterince sıcak, bebek de huzurlu
ise ortam ısısı ve giysileri yeterli demektir. Anne babalar nasıl giyiniyorsa,
bebeklerini bir kat fazla giydirmelidir. Oda ısısı gündüz 24-25°C, gece 22-23°C
olmalıdır. Daha yüksek sıcaklıklarda kuru ve ısınmış hava, burun mukozasını
kurutur. Bu durumda kısa süreli oda nemlendiricileri kullanılabilir."
dedi.
"Doğumdan sonra bebeğe D
vitamini başlanması gerekir"
Bebeği
yeterince emzirme noktasında da bilgiler veren Taşkesen, "Emzirme
sırasında bebeğin anne sütünü yeterli miktarda alabilmesi için meme başını iyi
kavraması sağlanmalıdır. Emzirme sırasında yutkunma sesleri ve süt sesi
gelmeli, çenesinin hareketli olmasına dikkat edilmelidir. Sadece meme ucunu
tutan bebek yeterince beslenemez. Sütün yeterli olup olmadığı da günlük bez
değişimi, yaptığı kaka sayısı ve günlük, haftalık veya aylık tartı kontrolü ile
değerlendirilir. Günlük 5-6 kez bezi değişen, 3-5 kez yumuşak kaka yapan
bebeklerin yeterli beslendikleri kabul edilir. Tartı kontrolü ile bu
kesinleştirilir. Ayrıca doğumdan sonra bebeğe D vitamini başlanması gerekir.
Bunun dışında herhangi bir ilaca gerek yoktur." ifadelerini kullandı.
"Göbek bağı düşmeden banyo
yaptırmakta önemli bir sakınca yoktur"
Göbek
bağı düşmeden bebeklere banyo yaptırmanın bir sakıncası olmadığını belirten
Taşkesen, "Bebeklere yaz aylarında her gün, mevsim geçişlerinde günaşırı,
soğuk günlerde ise haftada iki kez banyo yaptırılabilir. Su sıcaklığının 37
derece olması önerilir. Termometre yoksa dirsek ile suyun ısısı ölçülebilir.
Göbek bağı düşmeden banyo yaptırmakta önemli bir sakınca yoktur. Ancak bu
durumda; banyo suyunun kaynatılmış ve ılıtılmış olması, banyo sırasında göbeğin
mümkün olduğunca daha az ıslatılması ve sonrasında iyice kurulanmasına dikkat
edilmelidir. Bebeğin göbek bağı yaklaşık 7-14 gün içinde düşer. Göbek bakımı
için özel bir uygulamaya gerek yoktur. Göbek bağına hiçbir madde sürülmemesi
gerekir, o bölgenin temiz ve kuru tutulması yeterlidir." İfadelerine yer verdi.
"Bir yaşın sonunda emzik
kullanımı bırakılmalıdır"
Emzik
kullanımının özellikle uyku sırasında ani bebek ölümü sendromu riskini
azaltabileceğini vurgulayan Taşkesen, "Emzik kullanımı, erken doğan
bebeklerin nörolojik olgunlaşmasını desteklemektedir. Ancak bebeklerde ilk 1 ay
içinde emzik kullanımına başlanması, anne sütü alma süresini kısaltabilir.
Emzik kullanımına bir yaşından sonra devam edilmesi durumunda ise kulak
enfeksiyonlarının gelişmesi ve dişlerde çapraşıklık riskleri oluşur. Bu nedenle
bir yaşın sonunda emzik kullanımı bırakılmalıdır." dedi.
"Bebeğin yatağına yarı
uyku halinde bırakılması ve kendi kendine uyumayı öğrenmesi sağlanmalıdır"
Bebeğin
yatağa yarı uykulu bir şekilde bırakılarak, kendi kendine uyumayı öğrenmesi
sağlanmalıdır diyen Taşkesen, sözlerine şöyle devam etti: "Gece boyunca
uykusunun hafiflediği ve derinleştiği zamanlar olabilir. Bu nedenle her
hareketi, 'uyandı' şeklinde yorumlanmamalıdır. Uyutmak için sallamak veya
emzirmek de doğru değildir. Bunun yerine kendi kendine uyuması beklenmelidir.
Bebek uyuduktan sonra yeri değiştirilmemelidir. Yatağa yatırılırken sevdiği bir
oyuncak yanına bırakılabilir. Uyku düzeni için saat dengesine dikkat edilmeli
ve belirlenen saatlerde uyuması sağlanmalıdır. Bebeğin gündüz uykusu süresi çok
uzun tutulmamalı ve akşam uykusunun da erken saatlerde olmasına dikkat
edilmelidir. Bebeğin odası sık sık havalandırılmalı ve uyku esnasında perdeyle hafif
karartılmalıdır."
"Çocuğun ateşi 39 derece
üzerinde ise en yakın sağlık merkezine başvurulmalıdır"
Bebeğin
ateşinin çıkması durumunda ise Taşkesen, "Kulak, koltuk altı veya alından
ateş ölçerler ile bebeğin ateşi ölçülebilir. Kulak ve alından yapılan ölçümde
37,4 derece, koltuk altı ölçümünde ise 37 derecenin üstünde olması, bebek için
kritik ateş düzeyidir. 38 derece ve üzerinde seyrediyorsa, ateş düşürücü
verilebilir. Ateş düşürücüler dört saatte bir yenilenebilir. 39 derece ve üzeri
ise yüksek ateş olarak değerlendirilir. Bu durumda önce bebeğin üzerindeki
giysiler çıkarılır, koltuk altına ve kasıklarına ılık suya batırılmış pamuk
uygulanır. Buna rağmen ateş hala 39 derece ve üzerinde seyrediyorsa, en yakın
sağlık merkezine başvurulmalıdır." İfadelerini kullandı.
"Çocuk iki yaşını
doldurduktan sonra tuvalet eğitimi verilebilir"
Çocuklarda
tuvalet eğitimine iki yaşından sonra başlanılması gerektiğini söyleyen
Taşkesen, "Çocuk tuvalet konusunda kendini ifade edebiliyorsa, tuvalet
konusu ile ilgili sorular sorabiliyorsa, kirli bezden rahatsız oluyorsa, durup
ve bekleyerek tuvaletini yapıyorsa, gündüz uykusundan kuru kalkmaya başlamışsa,
çocuk tuvalet eğitimine hazır demektir." dedi.
"Tüm çocuklar aşı öncesi
risk faktörleri açısından değerlendirilmelidir"
Bütün
ilaçların yan etkisi olabileceğini vurgulayan Taşkesen sözlerine şöyle devam
etti. "Bütün ilaç ve aşıların yan etkileri olabilir. Bu etkiler hafif veya
ciddi düzeyde görülebilir. Ağrı, ateş ve aşının yapıldığı yerde kızarıklık gibi
hafif yan etkiler daha sık görülür. Ciddi yan etkiler ise nadiren ortaya
çıkmaktadır. Tüm çocuklar aşı öncesi risk faktörleri açısından
değerlendirilmelidir. Ayrıca aşılama öncesi ağrı kesici, ateş düşürücü gibi
herhangi bir ilaç verilmesi gerekli değildir. Aşı sonrası bebekte huzursuzluk
ve ateş oluşursa o zaman doktora danışarak ilaç takviyesi yapılabilir."
Son
olarak çocukların ne zaman sünnet edilmesinin daha uygun olacağından da söz
eden Taşkesen, "Sünnetin bir cerrahi işlem olduğu unutulmamalıdır. Bu
yüzden hastane şartlarında ilgili branş cerrahları tarafından yapılmalıdır.
Sünnet için en uygun zaman 6-9 ay arası kabul edilir. 2-6 yaş cinsel gelişim
dönemi olduğu için sünnet sakıncalıdır. Önerilen yaş dönemi kaçırıldığında ise
çocuğun hem cerrahi işlemi, hem de toplumsal değerleri daha gerçekçi olarak
değerlendirebileceği 7-10 yaşları arasında da önerilmektedir." dedi
20 Aralık 2017 20:28