"Kişi
dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat
etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45)
Bir insanın etkisinde kaldığı kişilerin belki de başında gelir dostu. Dost
insan için çok büyük önem taşır, öyle ki; insan için hem dostunun düşünceleri
önemlidir, bir konuda karar vereceği zaman dostunun fikrini alıp harekete
geçer; hem de insanoğlu, dostunun hayatını farkında olmadan kendi hayatına
katar, bir süre sonra ona benzemeye başlar. Dostunun konuşma içinde kullandığı
kelimeleri farkında olmadan kullanmaya başlar, benzer şekilde giyinir, yavaş
yavaş aynı şekilde düşünmeye başlar. İşin tuhafı ise kimseden etkilenmeyeceğini
söyleyen insan bile zaman içinde öylesine etkilenir ki o arkadaşı olmadan önce
de arkadaşından aldığı alışkanlıkları varmış gibi hisseder. 

Peki, bunların ne önemi vardır?
Bir insan arkadaşından en fazla ne kadar etkilenebilir? Beş vakit namazını
kılarken dininden döneni de görebilirsiniz, din ile alakası yokken alim olanı
da görebilirsiniz. Yalnızca bir tanecik arkadaş bu kadar ileri seviyede bir
değişikliğin sebebi olabilir. 

Ancak bu değişim şu anlama
gelmemelidir; "eğer kötü alışkanlıkları olan biriyle yakınlaşırsam ben de
etkilenirim". Bu şekilde olan bir arkadaşlıkta sizin etkileyen taraf olmak
için çabalamanız gerekir. Eğer etkileyen taraf olamıyorsanız ve etkileneceğinizi
düşünüyorsanız uzak durmanız gerekir. Çünkü bu durumda sizin etkilenmeniz
kaçınılmaz bir sondur. Etkilenen taraf olmamak için en ufak şeyde bile taviz
vermeyin, küçük tavizlerle kendimiz olmaktan çıkarız ve her şey küçük bir taviz
ile başlar ama ne kadar küçük ve basit de gelse verdiğiniz taviz, Allah'ın
rızasının önüne dostunuzun rızasını veya başka bir şey koyduğunuzda yolunuzu
kaybetmeye başlarsınız.

Ve unutmayın ki etkileyebilmek
için bilgi sahibi olmak elzemdir. Bunun için çokça ilim sahibi olmak için
çalışmamız gerekir. Rabbim bizleri ilim ve takva sahibi olan ve dostlarına
güzel hasletler aşılayan kullarından eylesin, Allah'a emanet olunuz.