İlerleyen teknoloji ile çocuklarımızın yeni oyuncakları ve
eğlence araçlarının tv, tablet, telefon vs olduğu şüphe duyulmaz bir gerçektir.
Çoğu zaman onları bu alanlara yönlendirenler ise ne yazık ki ebeveynler
olmaktadır. Peki, çocuğumuz ayağımızın altında dolaşmasın, ağlamasın vs. diye
önüne koyduğumuz televizyon başında neler kazanıyor onlara bir bakmak lazım...

Sizlere
bu konu başlığı altında 1920 ile 1932 yılları arasında Payne Vakfı tarafından
yapılan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Bu araştırmada medyanın çocuklar
ve gençler üzerindeki etkisi, özellikle sinema ve dizilerde vurgulanan şiddet
ve benzeri kötü hasletlerin çocuklar üzerindeki etkisi araştırılmıştır.

Bu
çalışmalar kapsamında 1800 çocuk ve genç üzerinde deneyler ve gözlemler
yapılmış ve bunların sonucu olarak çocuk ve gençlerin izledikleri şeylerin
sonucu olarak oyunlarını ve davranışlarını şekillendirdikleri
görülmüştür. 

Yapılan
bir araştırmada üç grup çocuğa farklı çizgi filmleri izletilmiş ve filmden
sonra çocuklar oyun odasına bırakılmıştır. Birinci grup çocuk filmde izlediği
şiddet içeren davranışları oyuncak bebeği üzerinde denemiş, ikinci gruptaki
çocuk (yine filmde izlediği) şiddet karşısında uyarma, şiddetin kötülüğünü
vurgulama eğilimini oyuncak bebeği üzerinde denemiş ve üçüncü grup çocuk ise
filmde şiddete dair bir şey görmediğinden dolayı oyun oynarken de davranışları
normal seyirde devam etmiştir...

Araştırma
sonucunda çocukların tutum ve davranışlarının filmlerden etkilendiği tespit
edilmiştir. Tespit edilen bulgular ise şöyle sıralanıp özetlenebilir:

1)        
Çocuklar filmlerden enformasyon almaktadır

2)        
Sinemanın etkileri gün geçtikçe artmaktadır

3)        
Etnik, ırksal ve sosyal tutumlar sinema izledikçe değişmektedir

4)        
Korku ve gerginlik artmaktadır

5)        
Sınıf başarısı etkilenmektedir

6)        
Çocuklar filmlerdeki popüler karakterleri taklit etmekte ve hayatlarını onlara
göre şekillendirmektedirler