Toplu taşıma araçlarına binenlerimizin
yaptığı ilk şey, elindeki telefonun ekranını açıp onunla meşgul olmak. Sokakta
yürürken meşgul olduğumuz en önemli araçlardan biri elimizdeki telefon. Kafe
yada restoran gibi yerlere girdiğimiz de
görevliye sorduğumuz ilk soru "Wi-fi"
şifresi oluyor. Akşam eve geldiğimizde
aile üyelerinin birbirine selam vermeden
geçip oturdukları kanepedeki ilk uğraşı elindeki telefonu oluyor.
Hayatımıza bu kadar giren belki de hiç bir teknoloji parçası
olmamıştır. İletişimi bu kadar hızlı bir araç olmamıştır. Yediklerimiz,
konuştuklarımız, gördüklerimiz anında telefonun diğer ucundaki muhatabamıza
iletiliyor.
Elbette asrımızın teknoloji harikası ! aracın
faydalarını getirilerini sıralamaya
çalışsak kitablar dolusu maddeler olur. Konumuz da bu değil
Bize sunulan bu teknoloji harikasını niçin
yerinde ve faydalı olacak şekilde kullanmıyoruz serzenişini de yapmak
istemiyorum. Zira, her ürünü nasıl kullanıyorsak, bilgimiz ve bilincimiz kadar
karşılık alırız.
Doğal olarak, neyi ne şekilde kullanmayı bilmezsek, bize olumsuz etkisi olacağı gibi, bizim yok
olmamıza da neden olabilir. Oysa,her ürün yada her aracı bilinçli kullanmamız
halinde bize olduğu kadar yanımızdaki kişilere de yararı olacaktır.
Akıllı telefon denilen araçları kullanmak da
bundan ayrı görülemez. İnternet imkanı da bundan uzak düşünülemez.
Ve elbette, internet imkanıyla bilgiye
ulaşmak kolay olduğu gibi bize bilgi diye sunulan dedikoduların da tehlike
saçtığını bilmek durumundayız. Bu ayrı bir konu olarak bir kenara not
düşülmeli.
Yerli
yerinde kullanılmayan her ürün, her araç bizlere tehlike ve tehdit
olarak geri dönüyorsa, o ürün yada aracın kullanma kılavuzunu iyi okumak
durumundayız. Kullanma bilincini oluşturmak zorundayız.
Akıllı telefon denilen ürünün de bize sunduğu
imkanlar kadar tehdit boyutunu da gözden geçirmek durumundayız. Sadece kişisel
etkilerini değil toplumsal zararlarını da gözden geçirmek bizim görevlerimiz
olmalı.
19 Ocak 2018 12:52