İslam dini kadını her alanda yükselttiği gibi eğitimde de
kendisine önem vermiştir. Bazı çağdaşlar(!) İslam'ın kadını köle olarak
kullandığını, kendisine hak tanımadığını öne sürüyor fakat bu yazımızda bunun
gerçeği yansıtmadığını göreceğiz. Hasan el-Benna Müslüman Kızlara adlı
kitabında bu konuya değinmiş ve şunları yazmıştır:"
İslam,
kadının (tabii erkeğinde) ahlakının düzeltilmesini, şahsiyetinin oluşmaya
başladığı ilk anından itibaren faziletler ve nefsani olgunluklar üzere terbiye
edilmesini gerekli görür. Anne-babaları, genç kızlara ehemmiyet vermeye teşvik
eder. Onlara, büyük sevaplar vadeder. Bu hususta görevlerini yerine
getiremezlerse de onları cezayla korkutur. Rabbimiz şöyle buyuruyor:" Ey
iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten
koruyun."(Tahrim/6) Genç kızlara kendisinden uzak kalmayacakları
okuma ve yazmayı öğretip, başta dini ilimler olmak üzere tarih, siyer,
matematik gibi ilimleri elde etmelerini sağlamak lazımdır. Yine çocuk bakımı ve
terbiyesi, âdab-ı muâşeret kuralları, sağlık eğitimi, evinin tertip ve düzeni,
çocuklarının eğitimi konusunda muhtaç olduğu her türden bilgiyi onlara
kazandırmak onları terbiye etmenin bir parçasıdır. İlk devir Müslümanlarının
hanımlarının birçoğu ilim, fazilet ve Allah'ın dininde ince anlayış bakımından
üstün bir mevkideydiler. Müslüman kadının kendisine lazım olmayan çeşitli ilim
dallarıyla uğraşması abestir. Kadın için en hayırlı olanı, vaktini kendisine
faydası dokunacak ilimlerde harcamasıdır. Kadının çeşitli dallarda derinleşmeye
ihtiyacı yoktur. Bir takım gereksiz özel sanat ve bilim incelemelerine de
ihtiyacı yoktur. Aşırıların kadını, ihtiyaç duymadığı ilimleri öğrenmeye
zorlamalarındaki isteklerini ise arzu etmiyoruz." Evet, üstadın da dediği
gibi Müslüman bir hanımefendi kendisine lazım olan bütün ilimleri görmelidir.
İslâm dini eğitim ve öğretimde kadın ve erkeği eşit tutmuş ikisine de aynı
şekilde hitap etmiştir. İlk emir olan "Oku" ayeti cinsiyet
göstermeden her ikisine emredilmiştir. Asrı saadet döneminde Hz. Aişe ilmi
çalışmalarda ön saflarda yer almış ve Urve'nin oğlu Hişam babasından Hz.
Aişeyle ilgili olarak şu sözlerini naklediyor:" Fıkıh, tıp ve şiir
dallarında Aişe'den daha bilginini görmedim" diye buyurmuştur. Buradan da
anlayacağımız gibi kadın eğitimi çokça önemli bir husustur. Kadın, çocuklarının
ilk öğretmenidir. Bu yüzden ümmetin geleceği hususunda kadın çok önemli bir
etkendir. Neslimizin bilinçli olmasını istiyorsak önce kendimizi zengin
bilgilerle donatmamız gerekiyor, aksi takdirde bilinçsiz bir nesil
yetişecektir.İslam dini kadını her alanda yükselttiği gibi eğitimde de
kendisine önem vermiştir. Bazı çağdaşlar(!) İslam'ın kadını köle olarak
kullandığını, kendisine hak tanımadığını öne sürüyor fakat bu yazımızda bunun
gerçeği yansıtmadığını göreceğiz. Hasan el-Benna Müslüman Kızlara adlı
kitabında bu konuya değinmiş ve şunları yazmıştır:"
İslam,
kadının (tabii erkeğinde) ahlakının düzeltilmesini, şahsiyetinin oluşmaya
başladığı ilk anından itibaren faziletler ve nefsani olgunluklar üzere terbiye
edilmesini gerekli görür. Anne-babaları, genç kızlara ehemmiyet vermeye teşvik
eder. Onlara, büyük sevaplar vadeder. Bu hususta görevlerini yerine
getiremezlerse de onları cezayla korkutur. Rabbimiz şöyle buyuruyor:" Ey
iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten
koruyun."(Tahrim/6) Genç kızlara kendisinden uzak kalmayacakları
okuma ve yazmayı öğretip, başta dini ilimler olmak üzere tarih, siyer,
matematik gibi ilimleri elde etmelerini sağlamak lazımdır. Yine çocuk bakımı ve
terbiyesi, âdab-ı muâşeret kuralları, sağlık eğitimi, evinin tertip ve düzeni,
çocuklarının eğitimi konusunda muhtaç olduğu her türden bilgiyi onlara
kazandırmak onları terbiye etmenin bir parçasıdır. İlk devir Müslümanlarının
hanımlarının birçoğu ilim, fazilet ve Allah'ın dininde ince anlayış bakımından
üstün bir mevkideydiler. Müslüman kadının kendisine lazım olmayan çeşitli ilim
dallarıyla uğraşması abestir. Kadın için en hayırlı olanı, vaktini kendisine
faydası dokunacak ilimlerde harcamasıdır. Kadının çeşitli dallarda derinleşmeye
ihtiyacı yoktur. Bir takım gereksiz özel sanat ve bilim incelemelerine de
ihtiyacı yoktur. Aşırıların kadını, ihtiyaç duymadığı ilimleri öğrenmeye
zorlamalarındaki isteklerini ise arzu etmiyoruz." Evet, üstadın da dediği
gibi Müslüman bir hanımefendi kendisine lazım olan bütün ilimleri görmelidir.
İslâm dini eğitim ve öğretimde kadın ve erkeği eşit tutmuş ikisine de aynı
şekilde hitap etmiştir. İlk emir olan "Oku" ayeti cinsiyet
göstermeden her ikisine emredilmiştir. Asrı saadet döneminde Hz. Aişe ilmi
çalışmalarda ön saflarda yer almış ve Urve'nin oğlu Hişam babasından Hz.
Aişeyle ilgili olarak şu sözlerini naklediyor:" Fıkıh, tıp ve şiir
dallarında Aişe'den daha bilginini görmedim" diye buyurmuştur. Buradan da
anlayacağımız gibi kadın eğitimi çokça önemli bir husustur. Kadın, çocuklarının
ilk öğretmenidir. Bu yüzden ümmetin geleceği hususunda kadın çok önemli bir
etkendir. Neslimizin bilinçli olmasını istiyorsak önce kendimizi zengin
bilgilerle donatmamız gerekiyor, aksi takdirde bilinçsiz bir nesil
yetişecektir.
26 Ocak 2018 15:15