Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Dilci, dijital bağımlılığın bireylerde insanlara karşı güvensiz, samimiyetsiz, mutsuz ve depresif kişilik sorunlarına yol açtığını bildirdi.
Dijital bağımlılığın, bireylerde insanlara karşı güvensiz,
samimiyetsiz, mutsuz ve depresif kişilik sorunlarına yol açtığı bildirildi.
Dijital
Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Tuncay Di̇lci̇, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, dijital bağımlılığın son zamanlarda yaşam biçimi
olarak insanları kuşatan bir kavram haline geldiğini söyledi.
Dijital
bağımlılıkla insanların yeni bir kişiliğe büründüklerine dikkati çeken Dilci,
dünyanın farklı bölgelerinde "dijital kokain" ve "siber
kokain" gibi kavramlarla kullanılan dijital bağımlılığın, insanların
sosyal ve beşeri ilişkilerini ihmal ettiği bağımlılık türü olduğunu dile
getirdi.
"Önemli olan bu aletleri
doğru kullanabilmek"
Dijital
bağımlılığın insanları gerçek hayattan uzaklaştırdığına işaret eden Dilci,
şunları kaydetti:
"Bir
insan telefonu sürekli başından ayırmıyorsa, telefonu olmadığı zaman koşa koşa
gelip tekrar telefonunu alıyorsa, gelen aramaya cevap vermek zorundaymış gibi
hissediyorsa, işlerini ve ödevlerini aksatıyorsa dijital bağımlılıktan
bahsedebiliriz. Dijital dünyada yeni bir kişilik, yeni bir karakter yaratma
çabasına giren birey, yalnızlaştığı kadar diğer insanları ötekileştirmekte ve
yabancılaştırmaktadır. Bu da ülkemizde daha çok aile yıkımlarına sebebiyet
vermektedir. İnsanların gerçek hayattan kendini izole ettiği yeni bir kişiliğe
bürünerek adeta ikinci bir hayatını ve yaşam kültürünü kurduğu sanal dünyadan
bahsediyoruz.
Dijital
ortamda insan, elektronik aletlere bağımlılık gösterdiği için üretmeyen ve
asalak yaşayan beyinlere dönüşmektedir. Hayatımızdan dijital aletleri tamamen
çıkaralım diye bir düşüncemiz yok. O aletler ve nesneler elbette hayatımızda
olacaktır ama önemli olan bu aletleri doğru kullanabiliyor muyuz, ailelerin bu
konuda yeteri kadar okur yazarlığı var mı? Bunu sorgulamak gerekiyor."
"Sabırsız, iradesiz
nesiller oluşuyor"
Dilci,
sanal dünyanın insanı gerçek hayatta çatışmaya sürüklediğini belirterek, sanal
dünyada bir tuşla talimat veren bireyin gerçek hayatta da bunun böyle olacağı
eğilimine kapıldığını anlattı.
Bu
durumun ciddi sorunlara yol açabildiğini vurgulayan Dilci, "Sanal olan
gerçeklerin gerçek hayatta da olacağını düşündüğümüz için komut vermeye
başlıyoruz çünkü alışmışız. Dolayısıyla bu da bir çatışma nedeni olabiliyor. Bu
şekilde de sabırsız, iradesiz nesiller oluşuyor. Cinnet getirmeye, cinayet
işlemeye kadar giden davranış problemleri yaşayabiliyorlar." diye konuştu,
İnsanlara karşı güvensiz,
samimiyetsiz, mutsuz ve depresif bir kişiliğe yöneltiyor
Çocuğa
bazen çocuk bakıcılığı rolü vererek bilgisayar, telefon veya cep telefonu
vererek, çocuğu o an susturmak, kendi yanından uzaklaştırmak için bu tür
yönelimler söz konusu. Kesinlikle sakıncalı. Çocuğun büyümesine, gelişimine olumsuz
etkisi var."
Dijital
bağımlılık için ilgili uzmanlardan destek alınması gerektiği tavsiyesinde
bulunan Dilci, "Dijital bağımlılığa maruz kalmış aile ve o iklimde yetişen
çocuklarda ciddi yoksunluk belirtileri gözlemleniyor. Her şeyden önce
parçalanmış aile boyutuna giden ve ilişkilerin zafiyete dönüşmesiyle birtakım
aşınmaların doğurduğu kopukluklar, bireylerin hayata ve diğer insanlara karşı
güvensiz, samimiyetsiz, mutsuz ve depresif bir kişiliğe doğru yönelmesine
sebebiyet veriyor." ifadelerini kullandı.
12 Şubat 2018 11:02