Uyku günlük hayatımızın en önemli ve en az anlaşılan faaliyetlerinden biridir. Uyku insan sağlığı için kritik bir öneme sahiptir.
Uyku ve uyku düzeni sağlıklı yaşam için çok
önemlidir, çünkü karanlıkla birlikte salgılanmaya başlayan melatoninhormonu etkinliğini en iyi uykuda gösterir.
Gece karanlık bir odada yatarak uyumazsak melatoninden
yeterince faydalanamayız ve yorgunluk kaçınılmaz hale gelir.
Melatonin oldukça yararlı bir hormon. Çocuklarda
büyümeden yetişkinlerde uzun yaşamaya kadar değişik faydaları var.
Günlük aldığımız güneş ışığı saatine göre kendini
ayarlayan fizyolojik iç saatin ve bu saate göre periyodik olarak salgılanan
hormonların kontrolü altında uyunduğunda daha kaliteli ve doyurucu uyku
çekilmiş olur.
Nöbet tutup da gece uykusu alamayanlarda döngüsel
ritimler aksar, sağlık problemleri tetiklenebilir. Huzursuzluk, günlük verimde
düşüş, yorgunluk, isteksizlik gibi belirtiler ortaya çıkar.
Lösemili ve başka hastalığı olan çocukların karanlıkta
uyutulmaları bu yüzdendir.
İngiliz bilim adamları, yaptıkları son araştırmada
düzensiz ve geç saatte uyuyan çocukların sağlıklı bir zihinsel ve bilişsel
gelişim sağlayamadıklarını tespit etmişlerdir. Çünkü uykunun çocukta fiziksel
ve zihinsel gelişiminde önemli bir yeri vardır. Hatta gece geç saatte uyuyan ve
düzensiz uyku çeken çocuklarda zekâ körelebilmekte, zihinsel güç gerektiren
işlemlerde başarısız olmalarına sebep olmaktadır. Buna göre uyku eksikliği, vücut ritmini bozarak beynin
yeni bilgiyi daha etkin öğrenmesini engellemektedir.
Bu durum ise en çok kız çocuklarını etkilemektedir.
Günümüzde çocukların gece uykusu tehlikededir. İnternet
alışkanlığı gece uykusunu kaçırmakta; bu da uykularının bozulmasına, sosyal
becerilerinin zayıflamasına yol açmaktadır.
Atalarımız çocukları büyütürken "Uyusun
da büyüsün" diye ninni söylemeleri boşuna değildir. Gerçekten
uyuma sırasında büyüme hormonları salgılanır.
Aman çocuklarımızın uykusu düzenli olmalı ve karanlıkta
uyutulmalıdırlar.
ERGEN VE GENÇLER İÇİN DE UYKU ÇOK
ÖNEMLİ
Uyku ergenler için de hayati öneme sahiptir. Ergenlerin
beyinlerinde çok fazla şey olup bittiğinden ve hızlı bir şekilde çok fazla şey
öğrendiklerinden yine fazla uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku onlarda çalışarak,
ödev yaparak veya oynayarak geçirilen yorucu bir günden sonra dinlendirmesi
yanında gün içinde yaşadıkları deneyimlerin ve öğrendikleri bilgilerin
hafızalarına yerleştirmelerine katkıda bulunur. Öğrenme uyku ile kalıcı hale
gelir.
Ayrıca uyku ergenlerin iştahlarını açarak daha iyi
beslenmelerini sağlar ve stresle başa çıkmalarına yardım eder.
Ergenlerin uyku düzeni ile öğrenme yetenekleri arasında
bir bağlantı vardır. Uyku öğrenmeyi ve hafızayı güçlendirmektedir.
Ergen ve genç yeterince uyku uyumazsa edindiği
bilgilerin önem sırasına göre düzenlenmeleri engellenir.
Düzenli uyku alışkanlığına sahip olmamak, ergende
vücudun ve zihnin yorgun düşmesinden çok daha fazla soruna yol açar. Ergen
üzerinde derin ve uzun süreli etkiler oluşturabilir. Ayrıca suç işlemelerine, depresyona girmelerine, obezite, yüksek tansiyon ve kalp damar
rahatsızlıklarına yakalanmaya katkıda bulunabilir. Uykusuzluktan şikâyetçi
ergenler diğerlerine oranla daha fazla meşrubat, kızarmış yiyecek, tatlı ve
kafein tüketmekte; daha az miktarda fiziksel aktivite yapmakta, TV ve
bilgisayar karşısında daha çok vakit geçirmektedir.
Yine az uyuyan ergenlerin alkol ve uyuşturucuya eğilimli
oldukları; mağaza hırsızlığı, kavgalara karışmak, Vandalizm ve haneye tecavüz
gibi suçları daha çok işledikleri görülmüştür.
Ergenlerin hayatlarının uykusuzluktan olumsuz yönde
etkilenmeyen tek bir yanı yoktur.
İşte günümüzde ergen ve gençler,
hatta çocuklar da uykularını bozan, onları uykusuz bırakan bir tehlike ile
karşı karşıyalar: Bilgisayar, cep telefonu ve televizyonun mavi ışıkları…
Japon araştırmacılar 'ışıklar söndükten' sonra
cep telefonlarını kullanan ergenlerin yalnızca uyku sürelerinin azalmakla
kalmadığını, ayrıca sonu kendilerine zarar vermelerine, intiharı düşünmelerine
varabilecek çeşitli zihinsel hastalıklara yakalanma riskleri arttığını ortaya
çıkarmışlardır.
Bu yüzden ebeveynler çocuklarına yatma vaktinden önce
teknolojiden uzak aktivitelerle meşgul olmalarını ve bunu her gece aynı
saatlerde yapmalarını tavsiye etmelidirler. Bu hem bilgisayar, iPad ve akıllı
cep telefonlarının ekranlarından yayılan yapay ışığın melatonin hormonunu
baskılamasını önleyecek hem de vücutlarını her gece aynı saatlerde gevşemeye
alıştıracaktır.
12 Şubat 2018 20:27