TRT dizileri milliyetçiliği dindarlık sanan bir neslin yetişmesine zemin hazırlıyor

 

13 Şubat 2018 17:00
TRT dizileri milliyetçiliği dindarlık sanan bir neslin yetişmesine zemin hazırlıyor





   

Doğru Haber Gazetesi köşe yazarı Sadullah Aydın,
"Dizilerdeki Osmanlı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.



Aydın, TRT'de yayınlanan dizileri değerlendirdiği
yazısında bu dizilere milyarlar döken devletin diziler sayesinde milliyetçi,
kavmiyetçi olmayı dindarlık sana bir neslin yetişmesine zemin hazırladığını
ifade ederken, üstüne dindarlık elbisesi giydirilmiş
bir milliyetçiliğin Türkiye'yi güçlendirmeyeceğini belirtti ve İslam
üst kimliğiyle bir araya gelmememiz ve sadece Müslümanlığımıza değer vermemizin
asıl kurtuluş olduğunu vurguladı.



Yazının tamamı şu şekilde: 

TRT'nin tarihi dizilerini, özellikle Osmanlı'yı anlatan
Diriliş Ertuğrul, Kut'ul Ammare, Payitaht Abdülhamid gibi dizileri kaçırmayan,
seyahat ve yolculuklarını bu dizilere göre ayarlayan bir akrabamız var. Bu
akrabamız bazen bize de misafir oluyor. Onunla birlikte bu saydığım diziler
varsa o gün ben de izlemek zorunda kalıyorum. Bu dizilerle tanışıklığım oradan
geliyor anlayacağınız.

Daha önceleri de Osmanlı ile ilgili filmler, diziler
çevriliyordu. Ancak yapılan bu film ve diziler içerik ve sanatsal açıdan
seviyesiz, hatta çoğu defa gülünç, iğrenç, tamamıyla ekonomik kaygılarla
çevrilen ucuz yapımlar olduğu için kimse tarafından pek önemsenmiyor, izlense
bile pek kimseyi etkilemiyordu. Lakin TRT'nin yapımları böyle değil. TRT,
Osmanlı'yla ilgili devasa bütçeli diziler yapıyor. Bu diziler sanatsal ve
içerik anlamında da güçlü mesajlar veriyor. O yüzden geniş kitleleri ekrana
kilitleyebiliyor. Dizilerdeki bazı dini söylem ve mesajlardan ötürü dindar
kesimlerden de ciddi bir izleyici kitlesine ulaşabiliyor. Üzülerek söylemeliyim
ki bu dizilerde anlatılan Osmanlı ile gerçek Osmanlı çok farklı.

Devlet bu dizilere milyarları döküyor, bu dizilerin
sayesinde milliyetçi, kavmiyetçi olmayı dindarlık sanan bir neslin yetişmesine
zemin hazırlanıyor. Burada hem Osmanlıya büyük bir haksızlık yapılıyor hem de
Türkiye'de yaşayan Müslüman halkların kardeşliği, birlikteliği dinamitlenerek
dış güçlerin, bölücü yapıların ekmeğine yağ sürülüyor.

Osmanlının hataları vardı. Yönetimin saltanat olması,
babadan oğula geçmesi, devlet büyüklerinin saray hayatı ebetteki İslami açıdan
kabul edilebilir şeyler değil. Ama hatalarına rağmen Osmanlı'nın İslami ve
ümmetçi kimliğini kimse sorgulayamaz. Osmanlı kesinlikle milliyetçi değildi;
yıkılış dönemindeki birkaç yıl sayılmazsa… Osmanlı İslami bir hükümete sahipti.
İslam üst kimliğiyle altı asır Müslüman halkları bir arada tuttu ve dünyaya
hükmetti. Osmanlıyı güçlü kılan dindarlığıydı. Din kardeşliğini her şeyden
üstün tutmasıydı. İslam şeriatını, İslam fıkhını kanunlarında temel referans
almasıydı.

Osmanlıya en büyük düşmanlığı milliyetçilik yapmıştır.
Osmanlının yıkılışına, Osmanlının dağılıp parçalanmasına Batı kaynaklı olan,
Batıdan topraklarımıza taşınan milliyetçilik hastalığı yol açmıştır. Osmanlının
yıkılışına neden olan milliyetçiliği Osmanlının üst kimliği olarak sunmak
Osmanlıya hakarettir. Bu anlayış bize hiçbir yarar sağlamaz.

Üstüne dindarlık elbisesi giydirilmiş bir milliyetçilik
Türkiye'yi güçlendirmez. Türkiye'yi lider ülke yapmaz. Aksine Türkiye'yi dış
tehditlere açık hale getirir. Kapanmaya yüz tutmuş yaralarımızı tekrar kanatır
ve zamanla kangren hale getirir. Ülkelerimizi, topraklarımızı bölüp parçalamak,
taşeron örgütleri kullanarak biz Müslümanları düşmanlar haline getirmek isteyen
şeytani güçlere karşı savunmasız bırakır bizi.

Bizim için kurtuluşun, özgür yarınlara kavuşmanın,
düşmanlarımız karşısında güçlü olmanın biricik yolu vardır. O da Türk, Kürt,
Arap, milliyetimiz ne olursa olsun İslam üst kimliğiyle bir araya gelmememiz ve
sadece Müslümanlığımıza değer vermemizdir.     



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.