Nankörlük, yapılan iyiliğin kadir ve kıymetini bilmemek, nimeti inkâr etmek ve onu örtmektir.
“Allah’ın nimetine karşı nankörlük etmek, ona karşı şükür görevini yerine
getirmemekle olur. Ya da bu nimeti bahşedenin yüce Allah olduğunu inkâr
etmekle, bu nimeti bilgiye, tecrübeye, kişisel emek ve çalışmaya bağlamakla
olur. Sanki bütün bu yetenekler yüce Allah’ın bahşettiği nimetler değilmiş
gibi! Nankörlük, bu nimeti kötü emeller için kullanmakla olur. Nimetle şımarma,
büyüklenme, onu insanlara karşı üstünlük sağlama aracı olarak kullanma, ihtiras
ve bozgunculuk uğruna koz olarak kullanma… Evet bütün bunlar yüce Allah’ın
nimetini inkâr etmek anlamına gelmektedir.” (Seyyid Kutub)
Nankörlüğün en büyük sebebi cehalet ve gaflettir. İnsanlar cehalet ve
gafletleri sebebiyle nimetleri tanımaktan, onları fark etmekten alıkonulurlar.
“Nimetlerin farkında olmamanın bir çok nedeni vardır. Bunlardan birisi,
insanlar cehaletleri yüzünden herkese ait olan ve tüm yaşantılarında
kendilerini esenliğe çıkaran lütufları nimet olarak algılamamalarıdır. Bundan
ötürü birtakım nimetleri şükürle karşılamazlar, böyle bir his duymazlar, işaret
edilen nimetin herkeste bulunduğunu, kendisine özgü olmadığını görünce nimet
saymaz.
Allahu Teala’nın rahmeti engin olup tüm varlıkları kapladığı ve herkese her
ortamda bol bol bahşettiği için cahil bunu nimet saymaz.
26 Şubat 2018 13:45