Önümüzdeki yıllarda beklenen 10 bilimsel yenilik

 

03 Mart 2018 20:08
Önümüzdeki yıllarda beklenen 10 bilimsel yenilik




Yılın son günü ‘Bizi nasıl bir gelecek bekliyor’ diye sorabilirsiniz. Merak etmeyin yakın gelecek heyecan verici gelişmelere gebe. Önümüzdeki 15-20 yılda gerçekleşmesi düşünülen 10 önemli bilimsel gelişme hayatımızı çok değiştirecek!


  1- ÇOCUKLARIMIZIN GENETİĞİNE MÜDAHALE EDEBİLECEĞİZ

Kullanılabilir CRISPR gen değiştirme
teknolojisini geliştirme ya da alternatiflerini bulma yolunda ciddi
çalışmalar var. Bu çalışmalar beklendiği gibi giderse, insan embriyolarının
genetiğine müdahale hayal olmaktan çıkacak.

Bu yöntemler sayesinde, genetik rahatsızlıkları ortadan
kaldırmanın yanında, çocuklarımızın performans ve zekalarını arttırmamızın
mümkün olacağı da umuluyor. Kim bilir belki de çocuklarımızın göz rengini, saç
rengini, boyunu bile belirleyebileceğimiz yıllar gelecek.

2- KABLOSUZ ELEKTRİK ÇAĞI BAŞLAYACAK

İlk adımı aslında belki de bir asır önce Tesla atmıştı.
Ampulleri hiçbir kablo bağlantısı olmadan yakmayı başarabiliyordu. Ancak
altyapı sorunlarından dolayı kablosuz
elektrik hayatımıza tam giremedi. Son birkaç yıldır, özellikle
kablosuz telefon şarjları hayatımıza girdi. Önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin
hayatımızda daha çok rol oynayacağını söyleyebiliriz.

Kablosuz elektrik, tıpkı kablosuz internet gibi her
yerde olacak. Laptopumuz, telefonumuz bu şekilde şarj olmakla kalmayacak; TV,
evdeki ampüller hatta elektrikli arabamız bile kablosuz elektrikle
çalıştırılabilecek. Bunun için gerekli olan teknoloji zaten mevcut, tek gerekli
olan altyapının kurulması.

3- OKYANUSLARDAN SU İÇMEK MÜMKÜN
OLACAK

2025'te dünya nüfusunun yüzde 14'ünün temiz suya erişimi
olmayacağı tahmin ediliyor, ki bu oran zamanla daha da artacak. Böylesi bir
manzara su savaşları spekülasyonlarına yol açsa da bilim insanları bu sorunu
çözme yollarını arıyor. En makul yöntem deniz suyunu tuzdan arındırıp, içme
suyuna dönüştürmek.

Bu konu ile ilgili bir sürü alternatif yöntem var,
kimisi eleklerle tuzu arındırmayı planlarken, kimileri de Güneş enerjisi ile
çalışan devasa su arıtma tesisleri kurguluyor. Bu projelerden hangisinin gerçek
olacağını tahmin etmek güç olsa da önümüzdeki yıllarda, deniz suyunun
içilebilir suya dönüştürüleceği beklentisi epey makul gözüküyor.

4- NANOTEKNOLOJİ ÇİP TAŞIYACAK
GİYSİLERE HAZIR OLUN

Nanolifler üstünde yapılan çalışmalar, yeni nesil
giysileri ortaya çıkarabilir. Mesela, nanogümüş sayesinde bakterileri öldürüp,
ter kokusunun oluşmasına izin vermeyen elbiseler bolca üretilebilir. Ya da
hidrofobik nanolifler sayesinde, aylarca su içinde kalıp ıslanmayan elbiseler
üretilebilir. Ayrıca lif bazlı mikro jeneratörler sayesinde; sesten, kan
dolaşımından ve hareketlerimizden enerji üretip cebimizdeki telefonu şarj eden
pantolonlar dikilebilir. Bilim kurguda filmlerinde karşımıza çıkan bu
görüntüler yakında gerçek olabilir.

5- SANAL GERÇEKLİK EĞİTİM VE MEDYADA
DEVRİM YARATACAK

Sanal gerçeklik gözlükleri
ve üç boyutlu filmler çoktandır hayatımıza girdi. Ancak bu etkileyici teknoloji
yolun başında. Asıl etkilerini önümüzdeki 10 yılda göreceğiz.

Mesela sanal gerçekliğin, eğitimi ciddi şekilde
etkilemesi bekleniyor. İleri sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde öğrenciler
insan vücudu içinde gezebilecek, uzak yıldızlara yolculuk yapabilecek, antik
piramitleri kendi çağlarında gezip, bilimi ya da tarihi yaşayarak öğrenebilecek.
Sevgililer binlerce kilometre uzaktan beraber film izleyebilecek, ya da alınan
kayıtlar ve bilgisayar yardımı ile birkaç yüzyıl sonra yaşayan torunlarımız
bizi ve evimizi sanal gerçeklik sayesinde ziyaret edebilecek, bizle sohbet edip
tanışabilecek.

6- ORGAN NAKLİ UCUZ VE KOLAY OLACAK

Genetik alanında elde ettiğimiz başarılar, mekanik
kalbin üretilmesi, 3D yazıcıların ulaştığı sofistikasyon, önümüzdeki yıllarda organ naklinin
kolaylaşacağı izlenimini veriyor.

Gelecekte tamamen mekanik, yarı mekanik ya da tamamı
laboratuvarda geliştirilmiş organlarla, hasta organlarımızın değiştirilmesi
kolaylaşabilir.
Hatta robotik kalplerde elde edilen başarı devam ederse, kalbin atış hızını
bilgisayarla artırıp yavaşlatarak, spor performansımız ve uyku kalitemizin
düzenlenebilir, kalp krizi de tarihe karışabilir.

7- MİNİ BİR GÜNEŞ İNŞA EDİP ENERJİ
SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ

Nükleer füzyon,
nükleer fizyonun tersidir, bu işlem sırasında hafif elementler birleştirilip
daha ağır elementler elde edilir. Güneş dahil tüm yıldızlar enerjilerini
nükleer füzyondan elde ederler. Güneş dört hidrojen atomunu nükleer füzyonla
helyuma çevirmekte ve bu süreçte yüksek miktarda enerji serbest kalmaktadır.

Bu enerjinin en avantajlı yanı temiz olması, yani
çevresel yan etkileri olmamasıdır. Bilim insanlarının en büyük hayallerinden
biri, Dünya'da kontrollü bir şekilde enerji elde edilebilecek bir termonükleer
reaktör, yani mini bir Güneş yaratmak.

1985 yılında bu kapsamda bir araya gelen 35 ülke ITER
isimli büyük bir proje başlattı. 50 milyar dolar bütçeli bu devasa proje
sonucunda Güneş'ten daha sıcak çekirdeğe sahip ilk deneysel termonükleer
reaktör 2035 yılında çalışmaya başlayacak. Deney başarılı olur, sistem
iyileştirilirse enerji sorunumuz önümüzdeki milyonlarca yıl için çözülebilir.

8- ARABALAR SÜRÜCÜSÜZ OLACAK KAZALAR
TARİHE KARIŞACAK

Otomobil şirketlerinin çalışmalarına bakacak olursak,
önümüzdeki 10 yıl içindeki en önemli beklenti sürücüsüz araçların
yollara çıkması.
İnternet sayesinde merkezi bir ağ tarafından kontrol edilen sürücüsüz araçlar,
herhangi bir yazılım hatası olmadığı sürece kaza yapmayacak. Böylece her yıl
1-2 milyon insanın canını alan trafik canavarı tarihe karışacak.

Ayrıca bu sistem trafiği de büyük oranda ortadan
kaldıracak. Merkezi program milyonlarca arabanın maksimum hızda hareket etme
parametrelerini hesaplayacak ve arabalar buna göre hareket edecekler. Tabii
bunun sonucunda arabanızla işe giderken gazete okuyabilecek, sürücü ehliyeti
olmadan yola çıkabileceksiniz.

9- İNSANLARIN ÇOĞU ÇİP TAŞIYACAK

Bilgisayarları cebimizde taşıyabileceğimiz çağa çoktan
geldik. Kredi kartı bilgilerimiz, kimliğimiz, tüm sağlık raporlarımız pirinç
tanesinden küçük mikroçiplerde saklanabilir.

Çoğu fütüriste göre insanlar tüm bu bilgileri
cüzdanlarında taşımak yerine, bedenlerine konulan bir çipte tutmayı tercih
edecek. Böylece sağlık geçmişleri hep üzerlerinde olacak. Hatta bu çipler;
nabız, tansiyon, vücut sıcaklığı ve kan değerlerimizi izleyip saklayacak,
hastalıkların erken teşhisini sağlayacak.

10- MARS'A ÇOK YAKINDA İNSAN
GÖNDERECEĞİZ

Ay'a ayak bastığımızdan beri, insanlı uzay misyonlarında
önemli bir gelişme olmadı. Evet, uluslararası uzay istasyonu sayesinde uzayda
devamlı insan oluyor ama Ay'a insan gönderen Apollo misyonunu geçen bir
başarımız yok. Ancak önümüzdeki 20 yıl içerisinde bu durum değişebilir.
2018 yılında NASA,
SLS isimli yeni bir roket sistemini deneyecek. Başarılı olursa 2025 yılında bir
asteroide ilk defa insanlı iniş yapmayı planlıyorlar.
SLS'in gelişmiş versiyonu Orion'un devreye girmesi ile NASA 2030'larda Mars'a
da insanlı uçuş yapmayı amaçlıyor. Hatta NASA'ya, 2033 yılına kadar Mars'a
insan indirilmesi yönünde başkanlık emri mevcut.

ABD bu
hedefe sahip tek ülke değil. Rusya'nın 2040-2045 ve Çin'in 2040-2060 arasında
Mars'a insanlı uçuş planları var.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.