Televizyonun otokontrol üzerindeki etkisi nedir? Televizyon gelişme çağındaki çocukları nasıl etkiliyor. Fazla televizyon seyreden çocukların dikkati daha çabuk mu dağılıyor? Tüm sorularını cevabını Pedagoji Uzmanı Yaprak Veziroğlu verdi!
Beyinde dil gelişimi ve hareket sistemi aynıdır. Yürümek için
de, konuşmak için de beyin 'sıralama' becerisini kullanır. Nasıl yürümek için
önce emeklemek, sonra ayağa kalkmak, tutunmadan ayakta durmak, dengeyi sağlamak
ve adım atmak gibi becerilerin sırayla gelişmesi gerekiyorsa, konuşmak için de
sırayla bazı becerilerin gelişmesi gerekir: duymak, duyulan sesleri taklit
etmek, heceleme, heceleri birleştirme, kelime söyleme, ve cümle kurma. Örneğin
pedal çevirmeden konuşma başlamaz, merdiven çıkmaya başlamadan tuvalet
alışkanlığı gelişmez. Dolayısıyla kas kontrolü için kullanılan beyin
fonksiyonları, zihinsel becerileri de geliştirir. Gelişimsel koordinasyon
bozukluğu, dil gelişmesinin de gecikmesine neden olabilir. Kas gevşekliği,
konsantrasyon bozukluğu demektir. Bilinir ki dikkat eksikliği olan çocukların
hem kas koordinasyonu zayıftır (yani geç yürürler, zor dengeyi sağlarlar,
sakardırlar) hem de konuşmalarında gecikme olabilir. Bu nedenledir ki
konuşmayan çocuklara yardım ederken fizyoterapi önerilir. 'Duyu bütünleme
terapisi' olarak da adlandırılan bu yöntemle kaslar gelişirken zihinsel
faaliyetler de fayda görür. Özellikle 4 yaş altı çocuklar için bu terapi çok
faydalıdır.
Televizyona
gelince. Bu bilgiler ışığında değerlendirirsek, yürümeye yeni başlayan çocuk
için gerekli olan en son şey uzun sürelerle sabit kalarak vücut kaslarını
kullanmamaktır. televizyonun çocukları neredeyse ekranın karşısına yapıştıran
özelliği düşünülürse, sadece yürümeyi geciktirmekle kalmayıp konuşmayı ve
dikkat gibi birçok diğer zihinsel beceriyi de olumsuz etkileyeceğini
söyleyebiliriz.
Lütfen
unutmayalım ki çocukların bir şeyden hoşlanmaları, o şeyin onlar için faydalı
veya eğitici olduğunu göstermez. Birçok çocuk saatlerce televizyon
izlemektedir. Ama yetişkinler mutlaka buna belli sınırlar getirmeli, oturarak
geçirilen zamanın yanı sıra çocukların hayatına hareketli faaliyetleri de
yeterince sokmalıdır.
Öğrenme
hem eğlencelidir, hem de çok çalışma gerektirir. Yeni yürümeye başlayan
çocukların bu konuda çok çalışması gerekir. Motivasyonu artıran şey de çok
çalışma, güçlükleri aşma ve bunun sonunda kazanılan başarıdır. Bunu engelleyen
her şey çocuğu kişisel başarı zevkinden alıkoyar. Ayrıca zihinlerinin
disiplinsiz, düzensiz olmasına yol açar. Oysa araştırmalar gösteriyor ki hayatta
başarının sırrı otokontroldür: bir işe yoğunlaşıp disiplinli çalışma (yani
odaklanma) ve odağı yani dikkati bozucu engelleyicilerden kendini koruma.
Bunlar olmadığı zaman kişi sadece kendine zevk veren şeylerle uğraşır, yapması
gerekenleri tamamlamaz, sabırsız, çabuk sıkılan bir birey olur.
Otokontrol nasıl gelişiyor?
Bir kitabı uzun süre okumak otokontrol gerektirir. Başladığını bitirmek de
öyle. Çocuk henüz okuyamayacak yaştaysa, ona kitabı siz okuyabilirsiniz.
Özellikle 1 yaştan sonra (hatta önce) çocuğunuza kitap okumaya başlamalısınız.
Tabi bunu yaparken sayfalarca yazıyı okumaktan kastedilmiyor. Bir kitabın
sayfalarını çevirmek ve resimlerine bakıp neler gördüğünü anlatmak bu yaşlar
için yeterlidir. Uzun süre dinleyebilmek otokontrolü artırır.
Televizyon ise otokontrolü zayıflatır. Hızlı tempolu çocuk programlarının
beynin gelişim kalıplarını değiştirdiğini ve ilerde okuldaki konsantrasyonu
bozduğunu biliyoruz.
09 Mart 2018 13:33