“dilimin ucunda” sendromu
Unutkanlık ve
hafıza (bellek) fonksiyonlarında azalma yaşlılarda oldukça sıktır. Yaşlıların %
25 ilâ 50'si unutmadan şikâyetçi olurlar. Bu yüzden unutkanlığı hemen demansa
(bunama) bağlamak doğru değildir. Çünkü insanlar yeni bilgilerin öğrenilmesi
için unutmaya da ihtiyaç duyarlar. Bu tür unutma zihinde ek bilgilere yer açar.
Ayrıca unutmak, çekinildiği kadar kötü bir kavram
olmayıp mutluluk verme potansiyeline de sahiptir. Çünkü geçmiş acılarımıza,
sevdiklerimizi kaybetmenin verdiği üzüntüye, çekişme ve tartışmalarımıza kadar
hiçbir şeyi unutmadığımızı düşündüğümüzde yaşamanın çok da kolay olmayacağı
bellidir.
Yaşlı bireydeki unutkanlığın normal yaşlanma sürecine mi
bağlı yoksa demansın öncü belirtisi mi olduğuna karar vermek hekim için bazı
zorluklar taşır.
Unutkanlığı olan yaşlı bir kişi, günlük hayatında yeni
şeyler öğrenebiliyorsa, unutkanlık gündelik yaşamını etkilemiyorsa, ilerleyici
değilse, unutkanlığı muhtemelen Alzheimer hastalığına
bağlı değildir. Meselâ anahtarlarını nereye koyduğunu ve randevularını unutan
her kişide hastalık yoktur. Sağlıklı yaşlılarda unutkanlık günlük hayatı
etkilemez ve ilerleyici değildir. Alzheimer hastalığında yeni hafıza
oluşturmakta problem vardır ve hastalar yakın bellekte bozukluklar gösterir.
Unutkanlığın demansa ait bir bulgu olabilmesi için
bilinç bozukluğu olmayan bir kişide diğer kognitif alanlardan (öğrenme, hafıza,
oryantasyon, dil fonksiyonları ve kişilik) en az birinde bozulmanın unutkanlığa
eşlik etmesi gerekmektedir. Yoksa ilerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan hafıza
değişiklikleri yaşlanmanın bir özelliğidir. Yeni bilgilerin öğrenilmesi ve
isimlerin hatırlanması zorlaşır, bazen de özellikle isimler bir türlü
hatırlanamayabilir (dilimin ucunda sendromu). Burada önemli nokta, ismi
hatırlanamayan kişiye ait özelliklerin yaşlı tarafından net olarak bilinmesi ve
hatırlanabilmesinin yanında daha sonraki zamanda bu isimlerin tekrar hatırlanıp
daha sonra tekrar unutulabilmesidir.
Yani aklına gelen kişinin ismini hatırlayamaz ama ne iş
yaptığı, yüzü, davranışları benzeri özellikleri zihninde canlanır. "Adı
dilimin ucunda" der ancak söyleyemez. Dediğimiz gibi yoğunluktan, aklında
çok şey tuttuğundan, günlük streslerden bu durum olağandır, hastalık veya
demans belirtisi değildir. Endişelenmeye gerek yoktur. Zaten sonra
hatırlayamadığı birden aklına gelir.
Fakat kişinin her zaman arabasını park ettiği yeri,
yakın akrabalarının ismini, kaç çocuğu olduğunu, yıllarca bildiği mekânları
hatırlayamaması, bunları unutması tehlikelidir ve demansa girildiği belirtisi
olabilir.
10 Mart 2018 13:35