Sabrın Fazileti

 

19 Mart 2018 15:02
Sabrın Fazileti




Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal/46) buyurmuştur


  Bu girişten sonra bilmiş ol ki, Allah Teala sabrı, tökezlemiyen
bir at, körlenmeyen bir kılıç, bozguna uğramayan bir ordu, yıkılamayan, hatta
gedik bile açılamayan muhkem bir kale kılmıştır. Sabır ile nusret (zafere
ulaşma) iki kardeştir, bunlar bir anadan süt emmiş ve hiçbir zaman birbirinden
ayrılmayacaklarına dair yemin etmişlerdir.

Zafere
ulaşmak, sabırdan sonra gelir, ferahlık ve sevinç üzüntüden sonra gelir, güçlük
ve sıkıntıdan sonra kolaylık gelir. Sabır, sahibine silahsız ve hazırlıksız bir
ordudan daha çok yardımcıdır. Sabrın zaferdeki yeri, vücuddaki baş gibidir.

Allah
Teala kitabında sabredenlere karşılıksız mükafat vereceğini vadetmiş ve bir
ayet-i kerimesinde de,

"Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle
beraberdir." (Enfal/46) buyurmuştur.

Yani
ey iman edenler! Sabredin çünkü Allah'ın hidayeti, yardımı, açık zaferi
sabredenlerle beraberdir. İşte, bu beraberlik sayesinde sabredenler, Allah'ın
gizli ve açık nimetlerini, dünya ve ahiret hayrını kazanırlar. Allah Teala, din
işlerinde imam (rehber) olmayı, sabra ve yakîne bağlamış ve ayet-i
kerimesinde; 

"İçlerinden de sabır (ve
sebat) ettikleri zaman emirlerimizle doğru yola sevkedecek
imamlar (rehberler) tayin etmiştik ve onlar, ayetlerimizi
çok iyi biliyorlardı." buyurmuştur. (Secde/24).

Allah
Teala sabrın, sabredenler için en hayırlı şey olduğunu yeminle te'kid ederek:

"Sabrederseniz, andolsun
ki, bu tahammül edenler için elbet daha hayırlıdır." (Nahl/126) buyurmuştur. 

Allah
Teala sabır ve takva sahibine düşmanın -ne kadar güçlü ve kuvvetli olursa
olsun- hilesinin zarar veremeyeceğini haber vererek şöyle buyurmaktadır: 

Eğer siz, sabreder de
korunursanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz ki, Allah,
ilmiyle / onların yaptıklarını kuşatmıştır." (Al-i
İmran/120) 

Allah
Teala, Yusuf (a.s.)'den haber verirken de şöyle buyuruyor: 

"Kim (Allah'dan) korkar
ve sabrederse, bilsin ki, Allah iyilik edenlerin mükafatını zayi etmez." (Yusuf/90) 

Yusuf
(a.s.) bu ayet-i kerimede sabır ve takvanın kendisini en yüksek makama
ulaştırdığını ve kurtuluşun, sabır ve takvaya bağlı olduğunu haber vermektedir.
Mü'minler de bu ayet-i kerimeden, kurtuluşun sabretmekle ve Allah'ın emrini
tutup yasaklarından sakınmakla mümkün olabileceğini anlamışlardır. 

Nitekim
Allah Teala:

"Ey iman edenler! sabr (u
sebat) edin, (düşmanlarımızla) sabır
yarışı edin (onlara galebe çalın, sınırlarda) nöbet
beklesin, Bu sayede kurtuluşu umabilirsiniz." (Ali
İmran/200) 

Allah
Teala, sabredenleri sevdiğini haber vererek şöyle buyuruyor:

"Allah sabredenleri
sever." (Al-i İmran/146) 

Bu
ayet-i kerimede, Allah'ın kendilerini sevmesini arzu edenler için, sabretmeye
büyük bir teşvik vardır. Allah Teala, sabredenleri üç ayetle müjdeledi ki
bunlardan her biri, dünya ehlinin birbirlerini çekemeyerek uğrunda kan
döktükleri dünyadan ve dünya malından daha hayırlıdır. 

Allah
Teala, şöyle buyuruyor: 

"Sabredenleri müjdele ki,
onlar başlarına bir bela geldiği zaman, 'Biz Allah'ın(dünyada
takdirine teslim olmuş kulları) yız ve biz (ahirette
de) yine
O'na döneceğiz' derler. İşte onlara Rablarından mağfiret ve rahmet vardır ve
işte onlar hidayete erenlerin ta kendileridir." (Bakara/155,
156, 157)

Allah
Teala kullarına, din ve dünya hususunda başlarına bir musibet geldiği zaman
sabır ve dua ile yardım dilemelerini tavsiye ederek buyuruyor: 

"Hem sabır (ve
sebat) ile hem namazla Allah'dan yardım isteyin, gerçi bu,
nefislere pek ağır gelirse de (Allah'a) saygısı
olan kimselere ağır gelmez."(Bakara/45)

Allah
Teala cenneti kazanan ve cehennemden kurtulanların ancak sabredenler
olacaklarını beyan ederek: 

"İşte onlara bugün
sabretmelerine karşılık mükafatlarını verdim. Onlar murada erenlerin ta
kendileridir." (Mü'minun/111) buyurmaktadır. 

Yine
Allah Teala dünyadan ve nimetinden yüz çevirip sevabı arzulayanların ancak
sabırlı mü'minler olduğunu haber vererek buyuruyor: 

"Kendilerine ilim
verilenler de (şöyle) dedi: Yazıklar olsun size. Allah'ın
sevabı iman ve iyi amel eden kimseler için daha hayırlıdır. Buna da sabır (ve
sebat)edenlerden
başkası kavuşturulmaz." (Kasas/80)

Yine
Allah Teala kötülüğe iyilikle engel olduğu vakit, kötü kimsenin adeta yakın bir
dost gibi olacağını haber vererek buyuruyor:

"İyilikle kötülük bir
olamaz. Sen kötülüğü, en güzel, olan hareketle önle o vakit göreceksin ki,
seninle arasında düşmanlık bulunan kimse yakın bir dost gibi olacaktır." (Fussilet/34) 

İşte
bu rütbeye ancak sabredenler kavuşturulur, ancak büyük nasip sahihleri kavuşturulur.
Yine Allah Teala yeminle te'kid ederek buyuruyor: 

"Asra (devre) yemin
ederim ki, muhakkak insan ziyandadır. Ancak iman edenlerle güzel amel (ve
hareket) lerde bulunanlar, bir de birbirlerine hakkı tavsiye,
sabrı tavsiye edenler böyle değil." (Asr/1-3)

İnsanlar
sağcılar ve solcular olmak üzere iki kısımdır. Sabır ve merhameti tavsiye
edenler, Allah'ın ayetlerinden istifade ederek iman edenler, sabredenler ve
şükredenler sağcılardır. İşte bu vasıflarla sağcılar, solculardan
ayrılmaktadır. Mü'minlerin vasıflarından en büyükleri sabır ile şükürdür. 

Nitekim
Allah Teala Kur'an'ı Kerim'in dört yerinde: 

"Şüphesiz ki, bunda çok
sabreden, çok şükreden kimse için ibretler vardır."(İbrahim/5,
Lokman/31, Sebe,'/19, Şûra/33) buyurmuştur.

Allah
Teala, mağfireti ve mükafatı iyi amel ile sabıra bağlamıştır. Allah sabrı kime
kolaylaştırırca ona kolay gelir. 

Nitekim
Allah Teala:

"Sabredip güzel amel (ve
hareketler) de bulunanlar böyle değil, onlar için bir mağfiret ve
büyük bir ecir vardır." (Hud/11) buyurmuştur.

Allah
Teala, sabretmenin ve suçlan bağdamanın, asla zarar etmeyecek bir ticaret
sahihlerinin azmedecekleri işlerden olduğunu haber vererek buyuruyor: 

"Her kim de sabreder ve
suç bağışlarsa, işte bu, azmedilecek işlerdendir."(Şûra/43)

Allah
Teala hükmüne sabretmesini peygamberine emretmiş, peygamberinin sabrının ancak
Allah'ın yardımıyla olacağını ve böylece bütün musibetlerin kolay olacağını
haber vererek aşağıdaki ayetlerde şöyle buyurmuştur:

"Rabbinin hükmüne sabret
çünkü sen, bizim nezaretimizdesin." (Tur/48),

"Sabret, senin sabrın da
ancak Allah'ın yardımı iledir. Ve onlara karşı mahzun olma. Yaptıkları hileden
telaşa da düşme. Gerçekten Allah, takva sahipleriyle ve iyilik edenlerle
beraberdir." (Nahl/127-128) 

Sabır,
mü'minin bağlanmış olduğu bir iptir, ondan kurtulamaz, imanın dayandığı bir
temeldir, sabrı olmayanın imanı yoktur, olsa da son derece zayıfdır, böyle bir
iman sahibi, Allah Tealaya tek taraflı ibadet edenlerdendir, eğer kendisine bir
hayır dokunursa ona gönlü yatar, eğer bir bela gelirse gerisin geriye dönüverir
(mürted olur), dünyada da ahirette de hüsrana uğramış ve bunlardan ziyandan
başka bir şey kazanamamıştır. 

Mesud
ve bahtiyar insanlar sabırları sayesinde en güzel maişeti elde etmişler, şükürleri
sayesinde de en yüce makamlara yükselmişler, sabır ile şükrün kanatları
arasında na'îm cennetlerine ulaşmışlardır. Bu, Allah'ın lutfudur, onu
dilediğine verir. Allah büyük fazl ve ihsan sahibidir.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.