Bütün tepkilere ve zararlarına rağmen devletin &';Milli”
olarak oynattığı kumar ve şans oyunları teknolojinin gelişmesiyle beraber gün
geçtikçe hızla yayılıyor. İstanbul Müftülüğü İslam'ın haram kıldığı ve
insanlara zarar veren bu kötü alışkanlıklara dikkat çekmek için camilerde kumar
ve şans oyunlarının zararlarını anlatan bir hutbe hazırladı.
Bütün tepkilere ve zararlarına rağmen devletin “Milli” olarak oynattığı kumar
ve şans oyunları teknolojinin gelişmesiyle beraber gün geçtikçe hızla
yayılıyor. Devletin sahiplenerek oynattığı kumar ve şans oyunları birçok
ailenin dağılmasına sebep olurken kumar borcu yüzünden bunalıma giren birçok
insan intihar ederek hayatına son veriyor.
İstanbul Müftülüğü İslam’ın haram kıldığı ve insanlara zarar veren bu kötü
alışkanlıklara dikkat çekmek için camilerde kumar ve şans oyunlarının
zararlarını anlatan bir hutbe hazırladı.
KUMAR KORKUNÇ BİR SEKTÖR HALİNE GELDİ
Hutbede, Cenâb-ı Hakk’ın insanları en değerli varlık olarak yarattığı ve
insanoğluna sayısız nimetler verdiğine dikkat çekilerek Allah’ın vermiş olduğu
nimetlerin meşrû ölçüler çerçevesinde kullanılmasını emrettiği hatırlatıldı.
İslam’ın helal yollardan kazancı emrettiği ve haram kazancı kesinlikle
yasakladığı belirtilerek şunlara dikkat çekildi; “Günümüzde hızla
gelişen iletişim teknolojisi kumar ve şans oyunlarına yeni yöntemler
getirmiştir. Bugün sanal ortamda büyük kitlelerin katılımıyla sayısız kumar
çeşidi yaygınlaşmış astronomik rakamlardan oluşan korkunç bir sektör haline
gelmiştir.
Müslümanlar yoğun propaganda bombardımanı altında ve masumane faaliyetler
gibi sunulan çeşitli haksız kazanç yolları konusunda dikkatli olmalı, bunlardan
uzak durmalıdır. Dinimiz, başkalarının mallarını meşrû olmayan yollarla almayı
ve yemeyi haram kılmıştır. Âyet-i kerime’de ‘Mallarınızı aranızda bâtıl (boş ve
haksız) yollarla yemeyin, ancak karşılıklı rızâya, gönül hoşluğuna dayalı bir
ticaret sonucunda yiyin’ buyrulmaktadır”
ARTIK (BUNLARDAN) VAZGEÇTİNİZ DEĞİL Mİ?
Sevgili Peygamberimize (s.a.v) “Hangi kazanç en temiz ve en helâl yolla elde
edilmiş olur?”diye sorulduğunda cevâben: “Kişinin el emeği ile ve
kimseyi aldatmadan yapmış olduğu meşrû ticâret yoluyla elde ettiği kazançtır” diyerek
cevap verildiği ifade edilerek şu ifadelere yer verildi; “Kumar ve şans
oyunları tutkunları sürekli rakiplerini yenme ve elindekini alma duygusunun
esiridirler. Kaybettiğinde karşısındakine hırs ve kin hisleri artar.
Kaybettiklerini kazanmak için tekrar tekrar oynar. Ruh ve beden sağlığını
kaybeder. Nitekim aile saadetinin kaybolmasının sebeplerinden birisi de
kumardır.
Kazancın helal olması için İslam’ın meşru saydığı yollarla elde edilmesi
şarttır. İslâm’ın helal saymadığı yollarla elde edilen kazanç karşılıklı rızaya
dayansa da helal olmaz. Kumar ve benzeri oyunlarda da tarafların rızası olsa
bile Allah’ın rızası yoktur. Öte yandan kumar, diğer birçok eğlence ve aldatma
çeşidi gibi, işsizliğin, fakirliğin, sınıflar arası dengesizliğin büyük çapta
olduğu toplumlarda âdeta bir umut sömürüsü olarak salgın bir hastalık halini
almaktadır. Bu sebeple büyük bir kesim mağdur olmaktadır. Sonuç olarak kumarın
ve her türlü haksız kazancın taraflar arasında kin, nefret ve düşmanlığa yol
açması kaçınılmazdır. Bunlar yanında, kumarın sebep olacağı toplumsal yaralar,
doğuracağı facialar gün gibi açıktadır. Bütün bunları gören, bilen ve üzerinde
fikir yorabilen kişilere, Kur’an’ın ifadesiyle şöyle sormak gerekir: ‘Artık
(bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?’ ”
13 Nisan 2018 18:46