Medeniyet kitapla kurulur

 

10 Mayıs 2018 17:36
Medeniyet kitapla kurulur





  Medeniyet dediğin kitaptır kâri. Medeniyet dediğin yazıyla başlar.
Yazmak sadece sarı saman bir kâğıda cümleler düşmek demek değildir. Satırlara
yazılmaz medeniyeti kuran cümleler sadırlara yazılır ve işte o vakit ölmez
yazılmış olanlar, unutulmaz ve yok olmaz. Ve onun için yazmak denen fiilde
ilahi bir hal vardır. Kanaatimce maksat öğretmekten ziyade hissettirmektir
böyle bir işte. Zira insan öğrendiğini unutuyor ama hissettiği çıkmıyor
sinesinden. Onun için belki de “Anladım ki, aklına geleni yazmak yazı yazmak
değildir” diyor Cemil Meriç. Ve göçüp de giderken bu âlemden kitaplarıyla
ördüğü bir medeniyet hisarı bırakıyor bize. Ardında kitap bırakıyor, paradan,
maldan, mülkten ve mevkiden daha kıymetli, daha manalı bir miras. Gözleri
görmeyen kimdir diye sorsalar bana –ki asla Meriç değildir o- yazmayandır derim
ve sağır olan kişi elbet ki okumayandır. Hem dünyanın bunca zulmüne, vahşetine
karşı elinde silah olan değildir galip gelecek olan. Zira silah öldürür,
zulmeder. Ama yazmak da bir silahtır hem de daha kuvvetli bir silah ve öldürmez
kimseyi. Öldürerek girilmez bir gönle, sahip olunmaz bir şehre, öldürerek
medeniyet kurulmaz, yazıyla, kitapla ve fikirle kurulur. Öldürenler ya
zalimliğiyle konuşulur ya da unutulur. Bunları çok defa ve çok mecrada söyledim.
Aslında sadece ben de değil pek çok kişi bunları anlattı, dillendirdi. Zira
asırlar boyunca ilmek ilmek dokuyarak kurduğumuz bu medeniyetin merkezine biz
Kitab’ı koyduk. “Oku” emrine amade olduğumuzdan kitaba, kâtibe, kitapla ilgisi
olana hürmet ettik. Şimdi de öyle olmak zorunda ve olmalı da.

Daha evvelinde aslında bu konunun tam zıddı bir konuda yazarken
şöyle söylemiştim:

“Her alanda ahkâm kesmiş olmayayım ve haddimi aşmayayım diye
temkinli yaklaşarak bildiğim, içinde olduğum ve yaklaşık on senedir bilfiil
bulunduğum alandan bahsedeyim istiyorum. Efendim, çok fazla ve defaatle dert
yandığımız bir mesele var. Siz de biliyorsunuz ve her fırsatta her zeminde
ısrarla ve yüksek sesle söylüyorsunuz; gençler okumuyor, kitap okunmuyor
vesair. Hayır, yanılıyorsunuz; gençler okuyor ve okunuyor kitaplar.”

Büyükşehirlerde yaşamanın zorluğu olduğu kadar kolaylıkları da var
ben de biliyorum. Aldıkları, eksilttikleri, yok ettiklerinin yanında verdikleri
ve çoğalttıkları da var. Elbette aldığı mı verdiği mi fazla diye tartışılabilir.
Ama benim meselem şu anda başka. Anadolu’nun neredeyse her şehrini gezdim ve
geziyorum. Pek çok ilde ilçe de konferanslarla, etkinliklerle Anadolu insanıyla
buluşup muhabbet ediyorum. Çoğu zaman da hayran olmuş halde dönüyorum
buralardan geriye. Anadolu ne güzel yer! Ve insanlarımız öyle kadirşinas ve
öyle misafirperver ki! Var olsunlar. Zira maya onlarda, asıl onlarda. Suni
yaşamıyor ve suni davranmıyorlar. Ama oralarda da tehlike var. Onlarca yıldır
zehirli bir ur gibi aramıza giren türlü dertlerimiz var. Özellikle Anadolu’nun
saf temiz gençlerini hedef alan hainler, teröristler ve menfaatperestler var.
İşte bunun için o gençleri dert edinen ve o derde de derman arayan insanlar
lazım bize. Ve şükür ki öyleleri de var.



Geçtiğimiz hafta da bir dizi program için Şanlıurfa’daydım.
Gençlerle buluşup muhabbetler ettik. O gençlerin gözlerindeki muhabbeti, aşkı
ve kitaba ilgiyi görmeliydiniz… Urfa, güzel şehir… Bana “hangi şehre bir kere
daha gitmek istersin?” diye sorduklarını ismini söyleyeceğim şehirlerden biri
ve insanları da bir o kadar güzel Anadolu insanları. Bir kere daha hissettim
bunu. Eyyübiye Kaymakamı Adem Ünal Bey ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Demir
Bey sağ olsunlar Urfalı gençlerin derdi ile dertlenip de bir okuma kampanyası
başlatmışlar ve “Eyyübiye Kızılelma Okuyor” diye bir projeyle beni gençlerle
buluşturdular.

Ben bana düşeni yapıp davetlerine aşkla icabet edip gittim elbette
ve şimdi de bu safi ve bence mukaddes gayreti sizler de duyun diye bile isteye
yazıyorum. Zira iyiliği söylemek ve yaymak da iyiliktir…

  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.