Sağlıklı bir yaşam için uykunun en az beslenme kadar önemli olduğunu biliyor muydunuz
Sağlıklı yaşam
için, beslenme kadar güne erken başlamak da önemli. Erken kalkan insan,
diyabet, yüksek tansiyon ve depresyon gibi hastalıklardan korunuyor.
Gece yatmak,
sabah kalkmak bilmez.” der eskiler onlar için. Onlar kim mi? Hani şu gece geç
saatlere kadar meşgul olacak şeyler bulup, sabah da o meşguliyetin verdiği
yorgunlukla uyanamayanlardan bahsediyoruz. ‘Gece kuşu’ diye tabir edebileceğimiz
bu kişilerde geç uyanmanın verdiği agresiflik de olur, hiçbir şeyi
yetiştirmemenin çaresizliği de. ‘Eyvah, gün bitti!’ cümlesiyle gerçeği kısa
sürede anlarlar. Halbuki zaman denen şey, kum taneleri gibi akıp gidiyor
avuçlarımızdan. ‘Hayata yetişemiyorum’ çığlıkları ise beyhude. Zira zamanı
değerlendiremeyip katleden biziz. Her şey vaktinde güzel oysa. Uyku vaktinde
daha bir doyurucu, gün ise erken başladığında daha bereketli oluyor. Sağlıklı
yaşam denilince akla ilk gelen beslenme oluyor. Ama güne erken başlamak da
sağlık açısından en az onun kadar faydalı.
En verimli uyku
saat 23.00 ile 02.00 arasında
Güne erken
başlamak için tabir-i caizse güzel bir uyku çekmek şart. Zamanı verimli hale
getiren uykuya Kur’ân-ı Kerîm’de de dikkat çekiliyor ve gecenin istirahat için
yaratıldığı belirtiliyor. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Yrd.
Doç. Dr. Halil Kutlu Erol, bu nedenle gece 23.00 ile 02.00 saatleri arasında
alınan uykunun önemli olduğundan bahsediyor. Bu saatlerde gün ışığı
olmadığından vücut için çok faydalı olan melatonin denilen salgı artıyor ve
hipofiz bezindeki hormonlarla etkileşime giriyor. Bedensel hareketliliğin
yavaşladığı bu vakitlerde, vücudun istirahate çekilmesine yardımcı oluyor.
Tabii bu kurgu, iyi bir uyku için bahsettiğimiz gerekli koşulları
sağladığınızda geçerli. Yoksa televizyon, cep telefonu veya sürekli ışık
kaynağı altında geçirirseniz, melatonin salgısı ulaşması gereken düzeye
ulaşamaz. Bunun neticesi olarak da kişide uykuya dalma güçlüğü, unutkanlık,
odaklanma güçlüğü, gün içinde iştah artışı ve kilo almaya meyil gibi birçok
rahatsızlık ortaya çıkabilir. Uykunun da bir sınırı olmalı dediğinizi duyar
gibiyiz. Evet, uzmanlar, 5-6 saatlik uykunun yetişkinler için yeterli olacağını
ifade ediyor. Hadîslerde geçen gündüz uykusu denilen kaylûle de önemli.
Bediüzzaman Hazretleri, yarım saatlik bir kaylûlenin iki saatlik gece uykusuna
bedel olduğunu söylüyor.
Güne erken
başlayanlarda depresyon riski daha az
Yrd. Doç. Dr.
Halil Kutlu Erol’a göre güne erken başlamak, insandaki biyolojik saatin doğru
işleyişine yardımcı oluyor. Yani erken kalkarak, vücut ritmini bozma
potansiyeli olan diyabet, yüksek tansiyon ve obezite gibi hastalıklardan da
korunmuş oluyoruz. Yine güne erken başlayanlar, geç kalkanlara oranla daha az
depresyon riski taşıyor. Çünkü erken kalkanlar kendisini daha enerjik ve mutlu
hissediyor. Sabahın o sessiz saatlerinde işine daha rahat odaklanabilen insan,
gün içinde neler yapacağını da planlayarak kendini iyi rahat hissediyor.
Peki, sağlık
açısından bunca faydası olan güne erken başlamaya vücudumuzu nasıl
alıştıracağız? Halil Kutlu Erol, insan vücudunun birkaç gün içinde uyku ve yeme
alışkanlıklarında değişimlere alışabileceğini söylüyor. Yani ilk başta yaşanan
zorlanma kaçınılmaz. Ancak sabredilip istikrar sağlanırsa vücudun dengesi
yerine oturuyor. İdeal olarak, sabah güneş doğmadan kalkmak, kas ve eklemleri
çok zorlamayan hafif germe egzersizleri ile güne başlamak ve muhakkak sağlıklı
bir kahvaltı etmek gerekiyor. Hatta hafta sonları ve tatillerde bile bu tempo
çok değiştirilmemeli. Aksi takdirde iş ve okul dönemi ile tatil dönemleri
arasında biyoritm dengesizliklerine bağlı sorunlar ortaya çıkabilir.
Güne erken
başlamak için…
*Normal uyanma
saatinizden 15-20 dakika erken uyanmaya başlayarak vücudunuzu
alıştırabilirsiniz. Bunu birkaç gün uyguladıktan sonra saati biraz daha geriye
alın.
*Erken yatmaya
çalışın.
*Çalar saati
yatağınızdan uzak bir mesafeye koyun. Böylece susturmak için yerinizden
kalkmanız gerekecek.
*Uykudan uyanır
uyanmaz yüzünüzü yıkayın. İyice açılın ki yastığa tekrar baş koyma tavizini
vermeyin.
*Sabah erken
kalkmak için bir hedefiniz olsun. Örneğin, merakla okuduğunuz kitabı tamamlamak
ya da hep yazmak istediğiniz yazıya başlamak gibi.
Başarılı
isimler, güne erken başlıyor
‘Bu kadar eseri
ömrüne nasıl sığdırmış?’, ‘Nasıl böyle bir hayat yaşamış?’ diye gıpta ederek
baktığımız âlimler de güne hep erken başlamış. İslam âlimlerinden İmam Gazali
Hazretleri, çok uykunun Allah (celle celaluhu) ile irtibatta sebep olduğu
tehlikelere dikkat çekerek güne erken başlayıp, talebelerine de bunu tavsiye
edermiş. Yine Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, ‘Fıtri uyku beş saattir’
diyerek yatsı namazını kıldıktan sonra çok fazla beklemez ıstırahate
çekilirmiş. Gece erken kalkıp teheccüd namazını da kılar, sabah namazına kadar
evrad-u ezkar ile vaktini değerlendirirmiş.
Günümüzde de ünlü
işadamları başarısını güne erken başlayıp planlı yaşamaya borçlu olduğunu
söylüyor. Örneğin, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı merhum Sakıp Sabancı,
erken kalkıp, çalışanlarından çok önce mesaiye başlarmış. Gazeteleri taradıktan
sonra hiç boş durmaz, sürekli bir proje üretmekle meşgul olurmuş. Yıldız
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker de güne sabah namazıyla başladığını
dile getirerek sonrasında mutlaka spor yaptığını belirtiyor. Aynı şekilde
Twitter’ın kurucularından Jack Dorsey, sabah 05.30’da kalkarak gününü planlıyor.
Son zamanların en yetenekli yazarlarından Haruki Murakami de 04.00’te kalkarak
güne erken başlayanlardan
10 Mart 2019 14:36