Çocuk ve Oyunun Önemi

 

26 Haziran 2019 13:33
Çocuk ve Oyunun Önemi




Oyunun çocuğun hayatındaki önemi ve gelişimine katkısı


  Oyun oynamak,
aileler için çoğunlukla boşa geçen zaman olarak algılansa da oyunun; çocuğun,
bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi, dikkat becerisi, dil gelişimi
ve psikolojisi için oldukça büyük bir katkısı vardır. Çocuğun hayatında oyunun
önemi büyüktür.

Oyun çocuklar için
önemli bir ihtiyaçtır. Sadece çocuğa değil, çocuğunu tanıma konusunda ailelere
de destek sağlamaktadır. Oyunun önemi, çocuğun duyguları, istek ve arzuları,
korkuları ve kaygıları hakkında ip uçları vermesinde yatar. Sözel olarak
dile getirilemeyen her şey oyunla su yüzüne çıkmaktadır.

Çocuklar içlerinde
birikmiş olan enerjiyi, toplumsal açıdan da kabul görmüş olan bu yolla dışarı
atarlar. Dışarı atılamayan enerji, zamanla saldırganlık yoluyla atılmaya
başlanacağı için; oyun, aslında enerji atımı için de seçilmiş en doğru yoldur.
Oyunlar, çocuğun dış dünyayla kurduğu bağlantıdır. Seçtiği her oyuncak
çocuğun iç dünyasına dair bize ipucu vermektedir.

Bunun yanı sıra,
aileler çocuklarını oyun esnasında gözlemlediklerinde çocuğun psikolojisi
hakkında da bilgi sahibi olurlar. Örneğin, oyun sırasında hoş olmayan durum ve
tutumların sıklıkla tekrarlanıyor olması, çocuğun psikolojik sorunları hakkında
ailelere bilgi verir. Onu tanımaya ve çözümlemeye yardım eder.

Çocukla İletişim Biçimi Olarak Oyun

Çocuğuyla iletişim
kurmak isteyen aile, önce onunla oyun oynamalıdır. Bu, hem aradaki bağı,
iletişimi güçlendirirken; hem de çocuğun problem çözme yetisini geliştirir. Oyun esnasında
sıklıkla karşısına çıkan rahatsız edici durumları fark eder ve bunları
değiştirmenin yollarını arar. Bu rahatsız edici durumlar aslında yalnızca
oyunda değil, aynı zamanda çocuğun günlük hayatındaki gerçek sorunlarıdır. Oyun
yoluyla çözümledikleri, gerçek hayatında çözümledikleridir. Bu yolla onları
daha iyi anlayabilir ve tanıyabilir, onlarla daha kolay ve etkili iletişim
kurabiliriz.

Aileler bunları
bildikleri zaman; çocukla oyun oynamanın sadece onu mutlu etmek ya da zaman
geçirmesini sağlamak için yapılan bir aktivite olmadığının bilincinde olup
oyunun önemi üzerinden hareketle çocuğun gelişimine katkı sağlayabilirler.
Ayrıca oyunun onunla etkili iletişim kurmanın yolu olduğunu bilirler.

Oyuncak Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Oyuncak seçiminde
ise yapılan en büyük hatalardan biri; “Çocuğum hiçbir şeyden eksik kalmasın.”
diye düşünülerek yapılan yanlış oyuncak seçimleridir. Çok fonksiyonlu, karmaşık
ve pahalı oyuncakların çocuğun gelişimine hiçbir etkisi yoktur, onu yalnızca
mutlu eder. Oyuncak ne kadar fonksiyonluysa çocuğa o kadar az iş düşer ve
çocuğun hayal gücünü devre dışı bırakır. Oyuncak, çocuğu oyalasın diye
değil, hayal gücü gelişsin diye alınmalıdır.

Bunun yanı sıra,
ailelerin en çok yakındığı konulardan biri; çocuğun oyuncaklara ilgisinin çabuk
bittiği konusudur. Çocukların sahip olduğu tek şey yalnızca oyuncaksa ilgisi
çabuk biter. Çocuğun ihtiyacı olan oyuncaktan önce oyun alanıdır.
Kurduğunuz oyun alanı, eline verdiğiniz bir bebekten ya da arabadan daha çok
ilgisini çekmektedir. Onunla kurduğunuz oyun alanında bazen elinizde oyuncak
bile olmasına gerek kalmaz. Hayal aleminde ürettiği bir objeyi elinde
tuttuğunda sizin o objeyi görmenize gerek yoktur. Onun için o obje vardır ve
değerlidir. Bir çok oyuncaktan da daha çok ilgisini çekmektedir. Ona oyuncak
değil, oyun alanı ve ilginizi verin. Çocuklar kimin onlarla gerçekten zaman
geçirdiğini, kimin ise baştan savma yaptığını sezerler.

Çocuklarınıza çok
pahalı oyuncaklar alırken iyi düşünün. Aldığınız oyuncakları bozar diye oynamasına izin
vermezseniz hem sevinci hem de girişimciliği kısıtlanmış olur. Sizin işlerinize
yardım etmesine izin verin. Ve en önemlisi çocuğunuzla geçirdiğiniz zamandan
keyif almaya ve onunla verimli zaman geçirmeye özen gösterin.

Çocuk ve Oyun İlişkisinde Ebeveynin Rolü

Oyun esnasındaki
aile tutumları da çocuğun kişiliğini belirler. Örneğin; hoşgörülü ve anlayışlı
aileler çocuklarına koyulan kuralların nedenlerini açıklarlar, kontrol etme
durumunu gerekli noktalarda kullanır, aşırı kısıtlamadan kaçınırlar. Bu
ailelerin çocukları dışa dönük, özgün ve yaratıcı olur. Baskın ve aşırı
otoriter aileler, çocuklarına sebep ve gerekçe sunmaksızın kurallar koyar ve bu
kuralların dışına çıkmasına izin vermezler. Bu ailelerin çocukları pasif, içe
kapanık, silik ve zaman zaman saldırgan olurlar. Kızılan, azarlanan,
vurulan, itilen çocuklarda ise daha fazla saldırganlık belirtileri vardır.

Anne-Baba Oyun Esnasında Nasıl Davranmalı?

*Çocukla
oynanan oyun esnasında; çocukla güç savaşına girmemeye, oyun ve durum
hakkında açıklayıcı yorumlar yapmaya, problemleri tek başına çözmesi konusunda
onu teşvik etmeye, onunla ve oyunla gerçekten ilgilendiğinizi göstermeye özen gösterin.

*Oyun konusunda
ailelerin de dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Örneğin; yaşınız kaç olursa
olsun oyunun önemi konusunda bilinçli olmanız, çocuğunuzla etkili ve verimli
oyun oynamanız gerekmektedir. Genellikle çocuk, oyunu bitirmek istemez. Zaman
kavramının henüz oturmamasının doğal karşılandığı erken çocukluk döneminde
zamanı hatırlatmak adına analog saat kullanılabilir. Küçük gösterge 1’e büyük
gösterge 6’ya geldiğinde oyunu zamanımızı sonlandırmış olacağız.

*Buna ek olarak,
oyunu bitirmeden 10 dakika önce onu, “10 dakika sonra ben oyunu bırakacağım”
diye uyarın ve söylediğiniz zaman dilimi geçtiğinde “Benim oyunu bitirme
zamanım geldi. Seninle oyun oynamak çok keyifliydi” diyerek oyunu sonlandırıcı
net bir tutumla yaklaşmalısınız. Israrcı bir tutum sergileyecek olursa
çocuğunuz bir diğer oyun zamanınız için ortak bir zaman dilimi belirleyerek
uzlaşma yapabilirsiniz.

*Oyun esnasında
çocuk oyuncakları atıp, kırıp, zarar veriyor olabilir. Bu durumlarda ona engel
olmaya çalışmak daha fazla yıkıcı davranış sergilemesine sebep olmaktadır. Bu
yüzden sergilediği atma ve kırma durumlarını görmezden gelip, kafanızı başka
yöne çevirip yeni bir oyuncakla ilgilenebilirsiniz. Eğer durum görmezden
gelemeyeceğiniz kadar ciddiyse, “Oyuncaklarını atacaksan, oyunu bitirmemiz
gerekiyor” diye bir cümleyle oyunu bitirin.

*Çocukla
oyunlarınızın çoğunda yenilin. Arada onun da yenilmesine olanak sağlanmalı ve
yenilmenin kötü bir şey olmadığı oyunun bir parçası olduğuna dair mesajlar
verilmelidir.

*Onu kısıtlamak
yerine ona katılın. Çocuğunuza sizinle birlikte yapmaktan en keyif aldığı şeyi sorarak
bunu daha sık yapmaya özen gösterin. Yalnızca ev içerisinde değil, dışarıda da
oynamasına ve doğayla iletişime geçmesine izin verin.Beliz GÖNCÜ

Uzman Klinik
Psikolog  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.