Çocuklarda Kardeş Kıskançlığı

 

05 Temmuz 2019 11:01
Çocuklarda Kardeş Kıskançlığı




Çocuklar arasındaki kıskançlık nasıl giderilir, sebepleri ve çözüm yolları


  Kardeş kıskançlığı
doğal bir duygu olup,   şiddeti ve dışa
vurumu her çocuğa göre farklılıklar gösterebilir. Kardeş kıskançlığı duygusuyla
savaşmak yerine çocuğa bu duygusunu kabul edilebilir  olduğu ve 
nasıl baş edeceği öğretilebilir.

Tanım :

Bu duyguyla ilk
tanışma iki yaş civarındadır.. Çocuk, herkesin kendisinden daha iyi olduğunu ve
kendisinin herkesten daha az sevildiğini düşünmeye başlar.

Belirtiler:

Kardeş kıskançlığı,
kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret ve
intikam alma düşüncelerinin yanı sıra sevgi, koruma ve yakınlık hissetme isteği
gibi karışık duyguların bir bileşiminden oluşmaktadır.

Bu duygulardan en
etkili olanları öfke, kendine acıma ve üzüntü duygularıdır.

Çocuk o güne kadar
evde kendisi ilgi ve sevgi odağıyken birden ikinci plana itilmiş gibidir. Artık
anne babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak
durumundadır. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır,
yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir.

Kabus gördüklerini,
çişlerinin geldiğini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar.
Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine gerileme
görülebilir.

Hem gün içinde hem
de geceleri aşırı sinirli olurlar. Huzursuz bir görünümleri vardır,
sakinleşmekte zorlanır ve kimi zaman çevrelerindeki insanlara öfkeli
davranabilirler. Kendine ya da eşyalara yönelik saldırgan davranışlarda
bulunabilirler.

Evden ayrılmayı
reddetmeyle birlikte (Örn: okula gitmek istememe) baş ağrısı, mide bulantısı
gibi psikosomatik belirtiler, (emin olmak için fiziki muayene yaptırılmalıdır)
huzursuzluk, isteksizlik ve diğer stres belirtileri sık sık gözlenebilir.

Yeni bir kardeşin
doğumu çocukta ilgi ve koruyuculuk, sıkıntı ve kıskançlık gibi çelişkili
duygular yaşanmasına neden olur. Artık eskisi kadar sevilmeyeceği korkusu daha
anne hamileyken başlayabilir. Son aylarda annenin yorgun, isteksiz ve yeni
gelecek kardeşin hazırlıkları ile uğraşıyor olması çocuğun huysuzlaşıp, anneden
ayrılmak istememesine neden olabilir.

Bazı çocuklar
kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyarak kardeşine vurma, onun oyuncağını
kırma, “ondan nefret ediyorum” deme gibi davranışlar gösterirken bazıları da bu
duygularını bastırır ve aşırı sevgi gösterir, bu davranışın altında çoğu zaman
ana-babanın sevgisini kaybetme, tepki görme korkusu yatar.

Anne babaya sık sık
onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama
yaşanabilir.

Kıskançlıkla baş edebilme:

Sosyal ve ruhsal
açıdan sağlıklı çocuklara sahip olmanın yolu birden çok çocuğa sahip olmaktır.
Kardeşler arası kıskançlığı yok etmenin herhangi bir yolu yoktur ve tamamen
ortadan kaldırılamaz, ancak hafifletilebilir. Bunun için doğumdan önce ve
doğumdan sonra alınması gereken önlemler vardır.

Doğumdan Önce Yapılması Gerekenler

*Kıskançlığı en alt
düzeyde tutmanın tek yolu, çocuk evin tek çocuğu konumundayken bütün istekleri
yerine getirilmemelidir. Yani şımartılmamalıdır.İlgi ve sevgi normal bir
seviyede tutulursa kardeşin gelişiyle de çocuk aşırı kıskançlık durumları
yaşamayacaktır.

*Çocuk, psikolojik
olarak kardeşinin gelişine hazırlanmalı ve aileye katılacak ikinci çocukla
ilgili bilgiler verilmelidir. Daha bebek gelmeden çocuğun ruhunda kardeşine
karşı sevgi oluşması sağlanabilir.

*Çocuğu bebeğin
gelişine hazırlarken kaygılı olunmamalıdır.Bazen ana babalar öyle kaygılanır
ki, sanki her şeyin sonu olacaktır ve bu kaygılarını çocuğu da
yansıtırlar.“Sakın kardeşini kıskanma”, “Kardeşini kıskanırsan Allah seni
cezalandırır”,”hiç korkma, seni de kardeşin kadar seveceğiz”,”Ona ne alırsak, aynısını
sana da alacağız” gibi ifadeler çocuğu daha da kaygılandırır.

*Bebekle ilgili
yapılan hazırlıklarda abartıya kaçmamak gerekir.

Doğumdan Sonra Yapılması Gerekenler

*Anne bebekle
ilgilenirken büyük çocuğu tamamen ilgiden mahrum etmemelidir.

*Anne- baba çocuğa
olan sevgisini sözlerden ziyade davranışlarıyla göstermelidir.

*Çocuğun yanında
bebeğe aşırı sevgi gösterilerinden kaçınılmalıdır.

*Büyükanne/baba ve
misafirler daha çok bebekle ilgilenirler. Gerekirse büyük çocukla ilgilenmeleri
için uyarılmalıdır.

*Bebeğin uyuduğu
ortamda gürültü çıkarttığı için sert tepkide bulunmak, çocuğun kıskançlığını
arttıracaktır. Sert tepki ve ceza yerine daha sakin ifadelerle uyarılmalıdır.

*Bebeğe zarar verir
endişesiyle çocuk,devamlı bebekten uzaklaştırılmaya çalıştırılmamalıdır.Zarar
verici davranışlara yöneldiği hissedildiğinde uyarılmalıdır;ancak uyarının
boyutu kabul edilebilir düzeyde olmalıdır.

*Kardeşler arası
kıyaslamalar asla yapılmamalıdır.Çünkü her biri ayrı yetenek ve ilgiye
sahiptir.

*Hamilelikten önce
çocuk ana-babasının yanında yatarken, hamilelikle beraber çocuğu başka bir
odada yatırmak yanlış bir davranıştır. Ayrıca kendi odasında yatan çocuğu,
bebeğin doğumundan sonra kıskanmasın diye, ana-babasının odasına almak da doğru
bir davranış değildir.

*Bebeğin bakımıyla
ilgili işlerde büyük kardeşin yardım etmesi sağlanabilir.Çocuk verilen görevi
yerine getirdikten sonra övücü sözlerle ödüllendirilebilir.Bu tür etkinlikler
zamanla alışkanlık haline getirilirse, çocukta kıskançlık yerine koruyuculuk
duygularının gelişmesini sağlar.

*Aile içinde
işbirliğine önem verilmeli.Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre ayrı ayrı
sorumluluklar verilmeli.Değerlendirmede çabaya önem verilmeli.

*Çocuğun
duygularıyla yüzleşmesi sağlanırsa fiziksel şiddet içeren davranışlar yok olabilir.Örneğin
çocuk büyük ise,kardeşi hakkındaki duygularını açığa çıkarmasına etkin
dinlemeyle yardım edilebilir.

*Kıskançlıktan
dolayın kötü bir çocuk olmadığı mesajı verilmelidir.Aksi takdirde çocuk kendini
suçlu hissedecektir.

*Kısacası, çocuk
aileye yeni katılan kardeşinden önce nasıl bir konumda ise, kardeş geldikten
sonra da bu konumu çok az değişiklikle aynen korunmalı.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.