Zengin hastalığı olarak bilinen gut hastalığı hakkında neler biliyoruz
Halk arasında “zengin” ya da
“padişah” hastalığı olarak da bilinen gut hastalığının, genellikle yeme-içme
alışkanlıkları nedeniyle ortaya çıktığı düşünülür. Geçmişte bazı padişahların
da gut hastalığı yüzünden vefat etmesi nedeniyle de “padişah hastalığı” olarak
da bilinir. Oysaki gut hastalığı; sadece yeme ve içme ile ilgili bir hastalık
değildir. Kişinin metabolizmasında bozukluk olması, çeşitli hastalıklar ya da yeme
alışkanlığındaki düzensizlikler neticesinde de gelişebilir. Ülkemizde görülme
sıklığı yüzde 2-3 olan gut hastalığı nedenleri, belirtileri ve tedavi
yöntemleri hakkında Memorial İç Hastalıkları Uzmanları bilgi verdi.
Gut hastalığı nedir?
Gut hastalığı sebep olduğu durumlar
dikkate alındığında romatizma hastalığı sayılmasına rağmen aslında bir
metabolizma hastalığıdır. Sağlıklı bir vücutta, vücuttan atılması gereken
maddeler, ürik aside dönüştürülerek vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Özellikle
protein yapısındaki maddelerin vücuttan atılım şekli olan ürik asitlerin
atılmasında bir sorun varsa ya da çok fazla üretimi söz konusu ise vücutta
birikir ve kanda oranı artar. Ürik asidin eklemlerde birikmesi sonucu
iltihaplanmalar oluşur; bu soruna “gut hastalığı” denir. Çok fazla miktarda
ürik asit, vücutta özellikle eklemlerde bazen de böbreklerde birikmektedir.
Böbrekte birikmesi, taş hastalığına yol açabilir ya da taş oluşturmadan da
böbrekleri harap edebilmektedir.
Gut hastalığı belirtileri nelerdir?
Gut hastalığı genellikle sabaha karşı
eklem ağrıları ile kendini göstermektedir. En sık görülen gut hastalığı
belirtileri ise şöyle sıralanabilir.
*Eklemler şişer ve ağrılar başlar.
Genellikle sabaha karşı vücutta asit iyonları biriktiğinde meydana gelir.
*Gece, ağrılar sebebi ile uyanmalar
yaşanabilir.
*Eğer böbreklerden kaynaklanan bir
gut hastalığı var ise; karın ve bel ağrıları, idrarda kan, taş gibi belirtiler
de olabilir.
*Ağrıların kronikleşmesi, sürekli
şişen eklemlerde deformeler yaratabilir.
Gut ataklarını tetikleyen nedenleri
şu şekilde sıralayabiliriz:
*Aşırı alkol tüketimi
*Hatalı ve aşırı beslenme (aşırı
kırmızı et tüketimi)
*Ani, şiddetli hastalık halleri
*Yanlış diyet uygulanması
*Eklem travmaları
*İlaç tedavileri (aspirin, idrar
söktürücü ilaçlar)
*Geçirilen cerrahi operasyonlar
Gut hastalığı evreleri nelerdir?
Gut hastalığının akut atak,
interkritik dönem, kronik gut, tofüslü gut gibi evreleri bulunmaktadır. Bu
evrelerin özellikleri şöyledir;
Akut atak: Eklemde ani başlayan sıklıkla 5-10
gün süren şişme ve ağrı.
İnterkritik dönem: Şikayetlerin olmadığı tamamen
iyileşmenin olduğu bir dönem ve bunun ardından tekrar şiddetli alevlenme.
Kronik gut: Pek çok alevlenmeden sonra, hastalık
içinde tedavi edilmediği takdirde kronikleşir ve bir veya daha fazla eklemde
kalıcı ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı oluşur. Romatoid artrit denilen
iltihaplı eklem romatizması ile karışabilir.
Toflüsü gut: Tofüs denilen ürik asit
kristallerinin bir araya toplanarak cilt altında ya da dokularda çökmesi ile
oluşan birikintilerin olduğu dönem.
Gut hastalığı ilerledikçe ürik asit
kristalleri eklem ve eklemlerin çevresindeki dokularda birikim yapmaktadır. Bu
kristallerin aşırı birikimlerine ”tofüs” denilmektedir. Özellikle ayak
başparmağının birinci tarak kemiğinde sık görülür. Bunun dışında el, dirseklerin
yanında, parmakların üstünde, büyük eklemlerde de ortaya çıkabilmektedir.
Gut herkesi aynı şekilde etkilemez.
Bazı insanlar hayatları boyunca bir tek atak geçirirler ve bundan başka hiçbir
problem oluşmaz. Bazılarında ise zamanla eklemlerde hasara ve ağrıya yol açan
şiddetli kronik ataklar görülür. Gutun kesin kür sağlanan bir tedavisi yoktur
ancak iyi bir tedavi ile tamamen hastalık önlenebilir.
Gut hastalığı nedenleri nelerdir?
Gut hastalığının nedenleri hastalığın
tedavisinde izlenecek yol için oldukça önemlidir. Vücudun fazla ürik asit
üretmesi ya da üretilen ürik asidin böbrekler tarafından yeterli bir şekilde
dışarıya atılamaması kanda ürik asit düzeyinin yüksek olmasına sebep olur. Ürik
asidin kandaki normal sayılabilecek en yüksek düzeyi 7 mg/dl’dir. Gut
hastalığında ise bu düzey 7-9 mg/dl’ye ulaşmaktadır. Yapılan tetkiklerde sadece
ürik asidinin yüksek çıkması gut hastalığının olduğu anlamına gelmemektedir.
Eklemler için film çekilmesi, eklemlerden sıvı alınması gerekebilir.
Gut hastalığının bir diğer nedeni de
kişinin metabolizmasında bir bozukluk olmasıdır. Bazı hastalıklara bağlı olarak
da ortaya çıkabilen gut hastalığı özellikle diyabet, metabolik sendrom, obezite
gibi hastalıklar ürik asidin vücutta çok üretilmesine ve dolayısıyla gut hastalığına
sebep olabilir.
Yaş ve cinsiyet de gut hastalığının
gelişmesinde önemli bir faktördür. Nedeni çok bilinmemekle birlikte gut
hastalığı daha çok erkeklerde görülen bir hastalık türüdür. Erkeklerde
özellikle 30 yaşından sonra görülen gut hastalığı menopoz sonrası kadınlarda da
sıkça görülebilir.
Gut hastalığı gelişiminde genetik
faktörler de önemlidir. Doğuştan gelen
bazı hastalıklar gut hastalığına neden olabilmektedir.
Gut hastalığı tanısı nasıl konur?
Gut hastalığı tanısı için ilk olarak
kanda ürik asit miktarının yüksek olmasına bakılır. Ancak sadece ürik asit
miktarının yüksek olması, gut hastalığının tanısı için yeterli değildir. Kan
testi dışında gut hastalığı tanısı için özel bir kan testi bulunmamaktadır.
Bunun yanı sıra film çekilmesi şişliklerin görülmesini sağlayacaktır. Kesin
tanının konulması için şişmiş ve ağrılı olan eklemlerden sıvı alınması ve ürik
asit kristallerinin varlığını tespit etmek gerekir.
Gut hastalığı tedavisi nasıl olur?
Gut hastalığı ilerledikçe ürik asit
kristalleri eklem ve eklemlerin çevresindeki dokularda birikim yaparak deri
altında şişlikler oluşturur. Gut hastalığının tedavisi yapılmazsa eklemlerde
hasar oluşturabilir. Bu şişlikler genellikle hasta eklemlerin içinde veya
çevresinde, dirseklerin yanında, parmakların üstünde, ayak başparmağında ve
kulak kıvrımında oluşmaktadır.
Gut hastalığı tedavi edilmezse
hastalık ilerledikçe ürik asit kristalleri eklem çerçevesindeki dokularda
birikim yapmaya başlar.
Gut hastalığının tedavisi akut
ataklar sırasında ve ataklar arasında ayrı şekillerde yapılır. Ağrılı
durumlarında; yani akut atak zamanlarında “antienflamatuar” ilaçlar kullanılır.
Gut hastalığında kullanılan ilaç tedavisi kişinin hastalık seyrine göre
ayarlanmaktadır. Eğer ürik asit seviyeleri oldukça yüksekse idrarla
atılmalarını sağlayan ilaçlar da verilebilmektedir.
Aşırı yorgunluk atakları
tetikleyebilir. Ağrılı dönemlerde zaten spor yapamaz; ama kronikleşmiş
hastalığı varsa kendini çok yoran sporlar yapmamalıdır. Ağrılı dönemde
istirahate ihtiyaç duyabilirler. Gut hastalığında tuz kristallerinin çözünmesi
arttırması açısından su tüketimi de önemlidir. Böylece böbrek taşı oluşmasının
da önüne geçilir.
İltihaplı eklemlere buz koymak; ağrı
ve şişliğin azalmasında etkili olabilir; ancak bunun dışında tedavi edici bir
etkisi yoktur. Gut tedavisi mutlaka doktor kontrolünde yapılmalıdır. İltihaplar
için doktor tavsiyesi dışında asla ilaç kullanılmamalıdır.
Gut hastalığı diyeti nasıl yapılır?
Gut hastalığında diyet oldukça önemli
bir konudur. Kandaki ürik asit yükselmesine bağlı olarak ortaya çıkan gut
hastalığı da etin kısıtlanmasını gerekir. Aşrı et tüketimine bağlı olarak
hastalarda gut krizleri yaşanabilmektedir. Bu nedenle gut hastaları bayramda
eti, mümkün olduğu kadar küçük porsiyonlarda tercih etmelidir. Bununla birlikte
ürik asit dengesini sağlayan süt ve yoğurt gibi yiyeceklerle birlikte etin
tüketilmesi gut hastaları için tavsiye edilmektedir.
Gut hastalığında kesinlikle alkol
tüketilmemelidir. Bunların dışında, gut hastalarının aspirin türü ilaçları
kullanmaması gerekir. Bilinçsizce alınan ilaçlar yarardan çok zarara sebep
olmaktadır. Akşam alkol ve ağır yemekler almış ise gece ağrılar artabilir.
Hastalığın ilk seyirlerinden itibaren
kişilerin besin tüketimine dikkat etmeleri, azar azar ve sık sık beslenmeleri,
ara öğün kaçırmamaları ve hafif tempolu yürüyüş hareketleri ile yaşam
kalitelerini arttırmaları gerekmektedir.
Gut hastalarının dikkat etmesi gereken durumları şu şekilde
sıralanabilir:
*Gut hastaları için önerilen günlük
et miktarı 2 avuç içi kadar büyüklükte olan 60 gramlık et büyüklüğüdür.
*Dalak, işkembe, yürek, sucuk,
pastırma, salam, sosis, ördek ançüez (balık ezmesi), sardalye, kabuklu deniz
ürünleri, ördek eti, kaz eti, küçük balıklar ve tam yağlı peynirlerin
tüketilmemesi önerilmektedir. Yağı az olan kuzu eti, dana eti, hindi, tavuk ya
da balıketi tüketimi günlük önerilen miktar düzeyinde olmalıdır.
*Gut hastalığında kuru baklagiller ve
bazı sebzelerin tüketimi de büyük önem taşır. Özellikle mercimek, kuru fasulye,
nohut gibi baklagillerin bir öğünde en fazla 6-7 yemek kaşığı kadar tüketilmesi
gereklidir. Ispanak, karnabahar gibi sebzelerin 8 yemek kaşığı kadar, bezelye,
mantar ve kuşkonmaz 2 yemek kaşığı kadar tüketilmelidir. Diğer sebzelerden
istenildiği kadar tüketilebilir.
*Maya ve kuruyemişler yasaklılar
arasındayken, tuz, nane, maydanoz, sirke tüketilebilir. Meyvelerde hiçbir
sıkıntı bulunmadan kişiler istedikleri meyveleri tüketebilir.
*Tam yağlı süt ürünleri, tam yağlı
yoğurt ve karbonatlı yiyeceklerden esmer ekmekler, çavdar yulaf, tam taneli ve
kepekli ürünlerden kaçınılması gerekmektedir. Zayıflamanın esas olduğu bazı gut
durumlarında ise diyetisyenler ürik asit dengesi ve vücudun diğer kronik
durumlarını göz önünde bulundurarak esmer ürünlere geçiş yapabilirler ancak gut
diyetlerinde tam yağlı yiyecekler, et türevleri ve esmer gıdalar yer
almamalıdır.
*Gut hastalığında kızarmış yumurta
önerilmemektedir. Ancak iki günde bir rafadan veya haşlanmış bir adet
tüketilebilir. Margarin tereyağı katı yağlar ve iç yağlar en büyük yasaklılar
listesindedir.
*Gut takibinin sürdürülmesi gereken
ileriki dönemlerde böbrekleri yorabilecek önemli bir hastalıktır. Bu hastalığın
tedavisinde ilaç tedavisi kadar beslenme tedavisi oldukça büyük önem taşır.
Sadece beslenme alışkanlıkları değişerek ürik asit düzeylerinde olumlu düşüşler
yaşanmış hastaların sayısı oldukça fazladır
31 Aralık 2019 15:00