Ramazan ayını, sağlık açısından bedensel ve ruhsal arınma, fizyolojik ve metabolik yenilenme süreci olarak değerlendiren Uzman Dr. Yavuz Maşrabacı, dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Güven Çayyolu Sağlıklı Yaşam Kampüsü İç
Hastalıkları Bölümü Uzman Dr. Yavuz Maşrabacı, Dr. Maşrabacı, ramazan ayında
sağlığı koruyarak ve hatta geliştirerek geçirmek için bazı önlemler almanın
gerektiğini söyledi.
Özellikle kalp, hipertansiyon ve diyabet
hastalarının ramazan öncesinde ve süresince daha sık doktor kontrollerini
yaptırmaları gerektiğini kaydeden Dr. Maşrabacı, “Oruç tutmak fizyolojik ve
biyokimyasal değişikliklere yol açmaktadır. Uzun süren açlık hipoglisemi olarak
adlandırılan kan şekeri düşüklüğüne yol açarak, baş ağrısı, yorgunluk,
çarpıntı, bitkinlik, sinirlilik gibi yakınmaları tetikleyebilmektedir. Ayrıca
gün içinde yoğun çay, kahve ve sigara tüketme alışkanlığı olan kişilerde kafein
ve nikotin eksikliği de benzer yakınmaların ortaya çıkmasına neden
olabilmektedir” dedi.
SAHURDA KEPEKLİ VE
LİFLİ GIDALAR TÜKETİLMELİ
Sahurda sağlıklı proteinlerin, kepekli
ve lifli gıdaların tüketilmesi ve glisemik indeksi ile tuz oranı yüksek olan
gıdalardan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Dr. Maşrabacı, şöyle dedi:
“İftarla sahur arasında bol su ve bitki
çayı içmeye özen gösterilmelidir. Uzun süren açlığa bağlı olarak özellikle
sıcak günlerde sıvı alımının kesilmesine bağlı olarak dehidratasyon
görülebilir. Mümkünse serin, gölge ve klimalı ortamda kalmaya çalışılmalıdır.
Dışarıda çalışmak zorunda olanlar şapka, şemsiye ve açık renk pamuklu giysiler
tercih etmelidir. Oruç tutarken kafein eksikliği, elektrolit ve sıvı açığına bağlı
olarak düşünme, karar verme fonksiyonlarda azalma, sinirlilik ve dikkat
eksikliği gelişebilmektedir. Bu durumun bilincinde olarak çalışırken, egzersiz
yaparken ve özellikle trafikte araç kullanırken daha dikkatli hareket edilmeli
ve gerekli önlemler alınmalıdır.”
İFTARDA ANİ VE FAZLA MİKTARDA YEMEK
YENMEMELİ
Dr.
Maşrabacı, ramazan boyunca ağır egzersiz programlarından kaçılması gerektiğini
ve uzun açlık sürecinden sonra iftarda ani ve fazla miktarda yemenin, sindirim
sistemi ve kalp-dolaşım sistemine olumsuz etki edebileceğini kaydetti. Dr.
Maşrabacı, ramazanda oruç tutmaması gereken kişileri de şöyle sıraladı:
“Gebeler, özellikle
insülin kullanan diyabetik hastalar, böbrek fonksiyon bozukluğu ile böbrek
yetmezliği olan ve diyalize giren hastalar, kalp yetersizliği ve kalp ritim
bozukluğu olan hastalar ile özellikle birden fazla ilaç kullanan kontrolsüz ve
ileri düzey hipertansiyon hastaları, solunum ve karaciğer yetmezliği gibi çoklu
organ yetmezliği olan hastalar, alzheimer, bellek bozukluğu olan ve antipsikotik
ilaç kullanan hastalar.”
Kaynak : Yeni Şafak
06 Mayıs 2020 13:59