Kemiklerin
sessiz hırsızı olarak tanımlanan osteoporoz 50 yaş üzeri her 3 kadından ve her
5 erkekten birinde görülüyor. Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite
nedeniyle görülme sıklığı giderek artan kemik erimesi, kişilerin yaşam
kalitelerini ve hatta sağ kalım sürelerini azaltıyor.
İLERLEYEN YAŞLA BİRLİKTE
KIRIKLARIN OLUŞMA SIKLIĞI ARTIYOR
En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan
osteoporoz, kemik yoğunluğunun ve kalitesinin azaldığı bir hastalıktır. Bu
hastalıkta kemik kütlesindeki azalma nedeniyle kemik daha kırılgan bir hale
gelmekte ve kırıkların oluşma riski artmaktadır. Kemik erimesi genellikle
omurga, kalça ve el bileğinde kırıklara neden olmaktadır. Kemik erimesine bağlı
kırıkların görülme sıklığı kadın ve erkeklerde özellikle omurga ve kalça
bölgesinde ilerleyen yaşla birlikte daha da artmaktadır.
Kemik erimesi sessiz ve ilerleyici bir hastalık
olduğundan ilk osteoporotik kırık ortaya çıkana kadar belirti vermeyebilir.
Omurgada oluşan kırıklar sırtta şiddetli ağrıya, kamburluğa ve boy kısalmasına
yol açabilmektedir. Fonksiyonel bağımlılık yaratması nedeniyle yaşam kalitesini
olumsuz etkileyen kalça kırıkları, genellikle cerrahi müdahale gerektirmektedir.
KALSİYUM VE D VİTAMİNİ ALIMI ÇOK
ÖNEMLİ
Kemik erimesi tedavisinde en önemli yöntem beslenme
ve yaşam tarzı değişikliklerinin yapılmasıdır. Günlük 800-1200 mg
kalsiyum alınmalı güneş ışığı ve diyetle yeterli D vitamini alımı
sağlanmalıdır. Her gün en az 30 dakika boyunca düzenli fiziksel aktiviteler
yapılmalıdır. Bu önlemlerle birlikte doktorun önerdiği ilaç tedavisine devam
edilmesi kemik erimesini yavaşlatacaktır. Bunların yanı sıra kemik erimesini
tetikleyen en önemli faktörlerden biri olan düşmelerin önlenmesi için de bir
takım önlemler alınması gerekmektedir.
23 Haziran 2020 13:46