Trans yağların sebep olduğu hastalıklar binlerce can alıyor

 

05 Temmuz 2020 14:58
Trans yağların sebep olduğu hastalıklar binlerce can alıyor





  Prof.
Dr. Kılıçkesmez, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, trans yağların dünyada
her yıl yaklaşık 550 bin kişinin kardiyovasküler kaynaklı nedenler dolayısıyla
ölümüne neden olduğunu, sayısız hastalığın da görülme sıklığını arttırdığını
bildirdi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Öğretim Üyesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Kılıçkesmez, yaptığı
açıklamada, trans yağların bir çeşit doymamış yağ asidi olduğunu, sıvı bitki
yağlarının çoklu bağlarının hidrojen ile doyurulması sonucu oluştuğunu söyledi.

Hidrojenlenmiş
yağ olarak da bilinen bu yağların ne kadar hidrojene doyurulursa, o kadar daha
katı hale dönüşümünün hızlandığını aktaran Kılıçkesmez, trans yağların sentetik
olarak üretilebilmelerinin yanı sıra koyun, kuzu, inek gibi bazı geviş getiren
hayvanların işkembelerinde bakteriler tarafından doğal olarak oluşabildiğini,
bunun da et ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdalarda çok az miktarda doğal
trans yağlar bulunmasına neden olduğunu ifade etti.

Kılıçkesmez,
ayrıca yağların çok yüksek sıcaklıklarda ısıtılması, kızartılması veya
defalarca kullanılması sonucu da ortaya çıkabildiğini dile getirerek, şu
bilgileri verdi:"Kısmi hidrojenleşmeyle oluşan trans yağlar, doğal olarak
oluşan trans yağlardan çok daha zararlıdır. Bisküvi, kraker, kek, çikolata ve gofret
gibi hazır gıdalar ve kızartmalarda bulunabilirler. Bu gıdalarda tatları
üzerine olumlu etkileri ve dayanıklılık süresini uzatmalarından dolayı trans
yağ kullanımı tercih edilmektedir. Evlerde hazırlanılan yemeklerde kullanılan
margarin ve benzeri katı yağlar içerisinde de trans yağlar bulunabilir. Hem
evlerde hem de restoranlarda kızartma yağlarının defalarca kullanılması
sonucunda da trans yağlar oluşabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre,
trans yağlar dünyada her yıl yaklaşık 550 bin kişinin kardiyovasküler kaynaklı
nedenler dolayısıyla ölümüne neden olurken, sayısız hastalığın da görülme
sıklığını arttırmaktadır. Trans yağların tüketimi kötü kolesterol olarak
bilinen LDL düzeyini artırıp, iyi kolesterol olarak bilinen HDL düzeyini azalttığından,
koroner kalp hastalığı ve inme riskini arttırmaktadır. Ayrıca kanser, tip 2
diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom ve obezite de trans yağların
bilinen zararlarındandır."

Bağışıklık
sistemine de zarar veriyorTrans
yağların diğer bir önemli ve zararlı etkisinin ise bağışıklık sistemini
zayıflatması olduğunu belirten Kılıçkesmez, koronovirüs açısından risk faktörü
olarak kabul edilen kalp hastalığı, diyabet, obezite gibi hastalıkların da
yüksek miktarda doymuş yağ, rafine karbonhidrat ve şeker, düşük miktarda lif,
doymamış yağ ve antioksidan içeren batı tipi diyet ile beslenen toplumlarda
daha fazla görüldüğüne dikkati çekti.

Aynı
zamanda bu tür beslenmenin adaptif immun (edinilmiş bağışıklık) sisteminin
bozulmasına neden olarak, viral patojenlere karşı vücudun savunma sisteminin
bozulmasına yol açtığını vurgulayan Kılıçkesmez, "Tüm dünya ve ülkemiz
açısından önemli bir salgın ile karşı karşıya olduğumuz bu günlerde sağlıklı
bir bağışıklık sistemin varlığı çok önem kazanmaktadır. Sağlıklı bir bağışıklık
sistemi için iyi ve dengeli beslenmenin, düzenli fiziksel aktivite ve uykunun
önemi kanıtlanmıştır." değerlendirmesini yaptı.

Trans
yağların zararlı etkilerinden korunabilmenin tek yolu tüketmemek

Kılıçkesmez,
salgın nedeniyle uygulanan sosyal izolasyon ve karantinada pek çok kişinin
hayat düzenini değiştirdiğini, sürecin evde geçirilen zamanın artmasına sebep
olduğunu belirterek, "Günlük yaşantımızdaki bu önemli değişiklikler
beslenmemizi de etkilemektedir. Bu dönemi sağlıklı ve dengeli beslenerek geçirmek
hem güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmamıza hem de vücut ağırlığındaki
istenmeyen değişikliklerin önüne geçmemize yardımcı olacaktır. Trans yağların
zararlı etkilerinden korunabilmenin tek yolu mümkün olduğunca az
alınmasıdır." diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü'nün, tüm
ülkelere 2023'e kadar trans yağ içeren toksik besin maddelerinin kullanımın
etkili bir şekilde ortadan kaldırılması için çağrıda bulunduğunu anımsatan
Kılıçkesmez, sözlerini şöyle tamamladı:

"Koronavirüsün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya
tedavi edebilecek herhangi bir gıda olmasa da doymuş yağlardan ve şekerli
gıdalardan kaçınmak, onun yerine doymamış yağ içeren lifli, tahıl içeriği
yüksek, antioksidan özelliği olan gıdaların tüketilmesi önerilmektedir. Hem
çeşitli hastalıklar açısından risk faktörü olması hem de vücut savunma sistemi
üzerine olumsuz etkileri nedeniyle trans yağ içeren gıda tüketimi yapılmaması,
pandemi günlerinde daha da önem kazanıyor gibi görünmektedir."  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.