Bazen
düşüncelerimize sıkı bir şekilde bağlanıyoruz ve kendi düşüncemizden daha doğru
bir düşünce olamazmış gibi bir tavra bürünüyoruz. Oysaki hem yanlış düşünüyor
olabiliriz, hem de istişare ederek aynı konuya yeni bir pencereden de
bakabiliriz. Atalarımızın dediği gibi: Bin bilsen de bir bilene danış.
Bizler bazen
karşıt görüşte olan insanlara saygı duymayı unutuyoruz. Henüz sözünü bitirmeden
o kişiyi susturmaya çalışıyoruz. Ama bilmeliyiz ki dinlemeyi becerebildiğimiz
ölçütte karşı tarafa saygı göstermiş oluruz. Aksi takdirde karşımızdaki kişiye
saygı göstermediğimiz için o kişinin bize olan saygısını kaybederiz.
Her insanın
farklı bir düşüncesi elbette ki olacaktır, çünkü Allah her kişiye akıl
vermiştir.
Şöyle bir
düşünün ki; tüm insanlar aynı şekilde düşünseydi düşünce diye bir kavramın
olması anlamsız olurdu, dünya yalnızca tek bir renk olurdu, her konuda belli
bir fikir olurdu ve biz yalnızca o fikri savunurduk; yani bunun neticesinde
düşünemezdik.
Herkesin ayrı
ayrı bir düşüncesi vardır ve bizim herkesin ayrı bir düşüncesi olmasına
şükretmemiz gerekir; çünkü herkes düşünebildiği kadar özeldir. Bir başka
düşünce bize düşünmediğimiz bir noktada ışık olabilir, bize yeni bir bakış
açısı kazandırabilir; her farklı düşünce bizim daha doğru düşünmemize olanak
sağlar. Bu farklılıklar bize verilen aklın meyvesidir. Bizlere bahşedilen akıl
sayesinde dünya siyah ya da beyaz bir renkten ibaret değildir; rengârenktir. Bu
renkleri silmeye çalışmayalım, bu renklerden faydalanalım.
İnşallah gün
gelecek birbirimizi dinleyeceğiz, birbirimizin fikirlerine hak vermesek bile
birbirimize saygı duyacağız, Allah'a emanet olunuz.
09 Temmuz 2020 14:30