Türkiyenin
Afrika'da kurtardığı, Müslümanlığı seçen
İtalyan yardım gönüllüsü Romano, "İslam'ı kucaklayana kadar her gün
(Kur'an-ı Kerim) okumaya daha güçlü bir ihtiyaç duydum. Birçok ayet beni
kalbimden vurdu" dedi.
Müslümanlığı seçerek "Ayşe" ismini alan
Silvia Ayşe Romano, ülkesinde ilk
röportajını internet gazetesi La Luce'nin Genel Direktörü Davide Piccardo’ya
verdi.
Kaçırılma
olayından önceki yaşantısında kendisini inançsız biri olarak tarif eden Romano,
üniversitedeki tez konusunun sosyal adalet konularıyla ilgilenmesini
sağladığını aktardı.
İslam'ı
seçmeden önce önyargılı olduğunu dile getiren Silvia Ayşe Romano, "Şimdi
söyleyebilirim ki o dönem cahilmişim ve İslam'ı görmezden geldim" dedi.
"Cevaplarım
yoktu ama onları bulmam gerekiyordu"
Romano,
Kenya’da yardıma gittiği Müslümanların olduğu Chakma köyünde yakın bir
arkadaşının Müslüman olduğunu ancak kendisinin bundan etkilenmediğini ancak
kaçırıldıktan sonra bazı şeyleri sorgulamaya başladığını anlattı ve "Ben
buraya gönüllü olarak geldim, iyi bir şey yapıyordum. Neden bu başıma geldi.
Neyi yanlış yaptım. Neden başka biri değil de ben? Bu ilk soruların bilinçsizce
beni Rab’a yakınlaştırdığına inanıyorum. Sonra manevi yolculuğum başladı. Bu
yolculuk sırasında şansın ya da kaderin olup olmadığını merak ettim. Cevaplarım
yoktu ama onları bulmam gerekiyordu" diye konuştu.
"Henüz
tanımlayamadığım güçlü bir şey olduğunu anladım"
Kaçırıldığı
ilk dönemlerde kendisine sorduğu sorulara yanıtlar bulamadığı için çok
kızdığını ve hastalandığını anlatan Romano, "Henüz tanımlayamadığım güçlü
bir şey olduğunu anladım. Yukarıda birisi tarafından tasarlanan bir plan
olduğunu anladım. Belki de Allah beni günahlarımdan ötürü ona inanmadığım için
cezalandırıyordu. Ocak ayında hapishanede uyurken, birden drone ile hava saldırısı
oldu ve çok korktum. Allah'a ailemi tekrar görmemi sağlaması ve beni kurtarması
için dua etmeye başladım. İlk kez bu şekilde ona döndüm" dedi.
"Allah
bana bir yol gösteriyordu ve ben bunu takip edip etmemekte özgürdüm"
Kur'an'da
hiçbir çelişki bulmadığını dile getiren Romano, şunları kaydetti:
"Hemen,
sizi herkesin iyiliğine yönlendirdiğini anladım. Kur'an, Eş Şebab'ın sözü
değil. Ben bir mucize olduğunu hissettim. Manevi arayışım devam etti ve
Allah'ın varlığının giderek daha fazla farkına vardım. Bir noktada bu deneyim
boyunca şunu düşünmeye başladım; Allah bana bir yol gösteriyordu ve ben bunu
takip edip etmemekte özgürdüm. Zaman geçtikçe, bana sadece onun yardım
edebileceğine dair güçlü bir hissiyatım vardı."
Kur'an
ile ilişkisinin nasıl olduğu sorulan Romano, "İlk dönem, Kur'an'ı okumak 2
ayımı aldı. İkinci kez okuduğumda daha derin düşünmek için zaman ayırdım.
İslam'ı kucaklayana kadar her gün okumaya daha güçlü bir ihtiyaç duydum. Birçok
ayet beni kalbimden vurdu. Sanki, Allah doğrudan benimle konuşuyor gibi. Ayrıca
İncil de okudum. Hristiyanlık ile İslam arasındaki ortak noktaları öğrendim.
Nihayetinde Kur'an bana Allah'a doğru rehberlik edebilecek açık ilkeleri olan
kutsal bir metin olarak geldi" yanıtını verdi.
Ayşe Romano'yu en çok etkileyen ayetler
Kendisini en
çok etkileyen ayetlerin sorulması üzerine Romano, "Müslüman olmadan önce
Enfal suresinin 70. ayetini öğrendiğim; 'Ey peygamber! Elinizdeki esirlere
şöyle de: (Eğer Allah sizin kalplerinizde bir düzelme görürse sizden alınandan
daha iyisini size verir ve sizi bağışlar.) Allah engin rahmet ve mağfiret
sahibidir.' Aynı zamanda Kur'an'ın ilk suresi Fatiha’yı öğrendim. Doğru yapmayı
bilmesem bile dua etmeye başladım." dedi.
Bakara
suresinin 28. ayetine ve Al-i İmran Suresi 160. ayetine dikkati çeken Romano,
şunları kaydetti:
"Beni çok
etkileyen bir başka ayet ise ‘Cansız nesneler iken size O hayat verdiği halde
Allah’ı nasıl inkâr edebiliyorsunuz? Sonra sizi öldürecek, sonra diriltecek,
sonra O’na götürüleceksiniz.’ idi. Ayrıca ‘Allah size yardım ederse artık sizi
yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size
kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler.’ Bu ayetler, doğrudan
benimle konuşuyor gibiydi."
"İslam’ı
seçmeden önce, bir noktada İslam'ın izlenmesi gereken yol olduğunu düşündüm ama
insanların nasıl tepki göstereceğinden korktum." diyen İtalyan yardım gönüllüsü,
sık sık Allah’a inancını kuvvetlendirmesi için dua ettiğini anlattı.
Müslümanların her zaman zulüm gördüğünü belirten Ayşe Romano, "Çünkü İslam
adaletsizliğe, paranın gücüne, yolsuzluğa ve yalana dayanan bir sisteme karşı
çıkıyor. Böyle bir sistem, İslam'ı bir tehdit olarak algılayabilir."
değerlendirmesinde bulundu.
Romano’dan başörtüsü çıkışı
Dışarı
çıktığında insanların kendisine baktığını gördüğünü aktaran Romano, "Beni
tanıdıkları için mi bakıyorlar yoksa sadece başörtüm için mi bakıyorlar
bilmiyorum ama bunu beni rahatsız etmiyor. Ruhumun özgür olduğunu ve Allah
tarafından korunduğumu hissediyorum. Benim için başörtüm, özgürlüğün sembolü.
Vücudumu örterek, insanların önce ruhumu göreceğini biliyorum." ifadesini
kullandı.
"Ayşe"
ismini nasıl seçtiği sorusu yöneltilen Romano, "Bir gece, rüyamda
İtalya’daydım. Metro kartı alıyordum ve üstünde Ayşe yazıyordu." yanıtını
verdi.
Sadece Milano değil, her yerden destek ve dayanışma mesajları aldığını dile
getiren Ayşe Romano, İtalya’daki Müslümanların kendisi için ikinci bir aile
olduğunu belirtti.
13 Temmuz 2020 12:25