Mutluluk için ne yapmalı?

 

30 Temmuz 2020 17:52
Mutluluk için ne yapmalı?





  Mutluluğun anlamı kişinin kendi ile barışık olması ve yakın
dostlarının bulunmasıdır.

Günlük hayatımızda yapacağımız bazı ufak değişiklikler ile daha
mutlu, daha tatmin edici bir yaşam sürmemiz mümkün. Hayatta, alışkanlıklar
önemli bir yer tutar. Kötü alışkanlıklar da, iyi alışkanlıklar da hayatımız
içinde birçok farklı detayla iç içe geçmiş, kökleşmiştir.

İyi alışkanlıkları günlük rutinimizin bir parçası haline getirmek
hem fiziksel hem de ruhsal durumumuz için büyük önem taşır. Özellikle, doğru ve
bilinçli beslenmenin de ruhsal durum üzerindeki etkisi büyüktür. 

İşte, daha mutlu bir yaşam için bilimsel verilerle desteklenmiş
yaşam ve beslenme tavsiyeleri:

Egzersiz yapalım

Egzersiz sadece fiziksel sağlığınız üzerinde etki etmez. Yapılan
araştırmalarda, düzenli olarak egzersiz yapmanın özgüven ve mutluluk seviyesini
artırdığı, stres, anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı
olduğu ortaya çıkmıştır. Çok kısa süreli bir fiziksel aktivite bile ruhsal
durumunuzda büyük bir fark oluşturabilir.

Uykumuzu alalım

Modern yaşam biçimi her ne kadar insanları daha az uyku uyumaya
itse de, uykuya yeterli süre ayırmak hayati önem taşır. Yapılan birçok bilimsel
araştırmada, uykunun genel sağlığı olumlu yönde etkilediği, beyin
fonksiyonlarını desteklediği ve ruhsal/duygusal sağlığa katkıda bulunduğu
ortaya çıkmıştır. Depresyon durumundaki kişilerin % 90’ının uyku kalitesinden
şikâyet ettiği bilinmektedir. 

Çoğu yetişkin her gece yaklaşık 7 veya 8 saatlik uykuya ihtiyaç
duyar. Kendinizi gün içinde yorgun hissedersek veya uykumuz gelirse, vücudumuz
bize daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu hatırlatıyor olabilir.

Doğru ve bilinçli beslenelim

Gıda tercihlerinin genel fiziksel sağlık üzerindeki etkisi yaygın
olarak biliniyor. Buna karşılık, bazı gıdalar ruh halimizi de doğrudan etkiler.
Örneğin:

Karbonhidratlar: Kişiyi mutlu hissettiren serotonin hormonu
üretimini tetikler. Ancak, basit karbonhidratları (şeker ve nişasta oranı
yüksek gıdalar) minimum oranda tüketmeye gayret edelim. Çünkü bu tip gıdalar
kısa sürede büyük enerji vermesine rağmen, yine kısa bir süre içinde düşüşe
neden olur. Sebze, fasulye ve kepekli tahıllar gibi karmaşık karbonhidratlar
mutluluk için her zaman daha iyi tercihlerdir.

Kırmızı et, baklagiller ve süt ürünleri: Protein bakımından en
zengin gıdalardır. Bu tip besinler; kişinin enerji ve konsantrasyonunu artıran
dopamin ve norepinefrin hormonlarının salgılanmasına neden olur.

İşlenmiş veya yağda kızarmış gıdalar: Mutlu etmenin aksine, kişide
halsizlik ve mutsuzluk yaparlar. Genel sağlık üzerinde de çok olumsuz etkilere
sahiptirler, kronik hastalıklara sebebiyet verirler.

Minnettarlık duyalım

Hayatımızdaki güzel ve iyi şeyler için minnettarlık duymak, birçok
olumlu etkisinin yanı sıra, ruhsal durumumuzu da doğrudan etkiler. 2016 yılında
yapılan bilimsel bir araştırmada, minnettarlık duymanın umut ve mutluluk
seviyelerini belirgin ölçüde artırdığı ortaya çıkmıştır. 

İyilikler yapalım

Küçük ve büyük fark etmez, iyilikler yapmak kişiyi her zaman mutlu
eder ve büyük bir duygusal tatmin sağlar. Yapılan birçok bilimsel araştırmada,
iyi niyetli davranışların ve iyilik yapmanın kişinin mutluluk seviyesini gözle
görünür oranda artırdığı ortaya çıkmıştır. 

Doğada vakit geçirelim

Ormanda bir yürüyüş, şehir içindeki bir parkta vakit geçirmek ve
hatta ufak bir yeşil alanda bulunmak veya zaman geçirmenin ruhsal durumumuz
üzerindeki etkisi büyüktür. 2016 yılında yapılan araştırmalarda, yeşil alanlarda
haftada 30 dakika veya daha fazla zaman geçirmenin tansiyonu düşürdüğü ve
depresyonun azalmasına yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. 

İnançlı olmalı ve ibadet etmeli

İnançlı olmak ve ibadet etmenin endişe ve sıkıntıyla baş etmeye,
alkol ve uyuşturucu bağımlılığından korunmaya yarayan güçlü birer dayanak
olduğu giderek daha iyi anlaşılıyor.  

Allah inancı olan kişilerin stres ve yalnızlıkları hafiflemekte,
psikiyatrik yakınmaları azalmaktadır.  İnançlı olan kendini yalnız
hissetmez, dünyada bulunmasının bir hikmeti olduğunu bilir ve yaptığı zerre
kadar iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağına inanır.  

Dua etmekle kişi Yaradan’la direkt iletişime girmektedir.  Böylelikle problemlerini ve
isteklerini bildirmekte, bu da kişiyi rahatlatmakta ve terapi etkisi
yapmaktadır.  Bir hastamız “Dua etmeyi terapistle
konuşmaya benzetiyorum, özellikle yüreğimin ve ruhumun derinliklerindeki
şeyleri,  en dibe itip inkâr ettiğim
konuları ifşa ettiğim zamanlar bunu daha yoğun olarak hissediyorum”  demişti. 

İnançlı olan ve ibadet edenler; uyuşturucu ve alkol kullanmaktan
uzak oluyor, psikiyatrik hastalıklara daha az yakalanıyorlar.  İbadetle birlikte sosyalleşme
de artıyor, Alzheimer riski düşüyor.  ABD’de yapılan bir başka
araştırma ise ibadet edenlerin kendilerini etmeyenlere oranla daha iyi
hissettiklerini gösterdi.

Yine dindarlar evlilik dışı gayrimeşru ilişkilere pek rağbet
etmiyorlar, alkol ve benzeri maddeler de kullanmadıkları için daha mutlu,
huzurlu ve uzun süren evliliklere sahip oluyorlardı.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.