Bilişim
Teknolojileri Eğitimcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burcu Yılmaz,
"İnternete hakim olmak ailelerin sorumluluğu haline geldi. Aileler,
ekrandan öğrenen gruba dahil olmak zorundalar. Yani dijital teknolojileri
kullanmayı en az çocuklar kadar bilmeleri gerekiyor" dedi. Marmara
Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kırı,
"Çocukların dijital çağın içine doğdukları doğrudur ancak bu gerekçeyle
tüm yetkiyi onlara vermek doğru değildir çünkü kontrolü çocuğa verdiğinizde
çocuk zamanla 'Nasıl olsa anne ve babam bu konularda bilgi sahibi değil, ben de
istediğimi yaparım.' duygusuna kapılıyor" dedi.
Dijital gelişmelerle günlük yaşamın parçası haline gelen,
özellikle ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukların yaşamlarını
etkileyen "siber zorbalık"
tehdidine karşı ebeveynlerin de sanal dünyayı yakından takip etmesi gerektiği
bildirildi.
İletişim
teknolojileri aracılığıyla bir kişi ya da gruba zarar verme davranışı olarak
tanımlanan siber zorbalık, sanal ortamda kullanıcıların diğer kişileri tehdit
etmesi, aşağılaması, onlara cinsel içerikli mesajlar göndermesiyle gerçekleşiyor.
Bu durum, anlık mesajlaşma, e-posta, online oyunlar ya da internet forumları
üzerinden gerçekleşebildiği gibi sosyal medya sitelerindeki
paylaşımlara yorum yapılmasıyla da mümkün hale gelebiliyor.
"Sosyal medya, çocukları disiplin
komisyonlarından daha çok korkutuyor"
Bilişim
Teknolojileri Eğitimcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burcu Yılmaz, siber
zorbalığın kabul görmek, sevilmek ve bir gruba ait olmak isteyen çocuklarda
üzüntü, isyan, öfke, daha ileri boyutlarda da bunalım, depresyon, hatta intihar
hissiyle mücadele etmeye neden olduğunu ifade etti.
Çocukların
kıyafetiyle ilgili yapılan kötü bir yorumdan, dinlediği müzik grubunun
aşağılanmasına kadar sanal ortamdaki tüm negatif davranışların siber zorbalıkla
ilişkilendirilebileceğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Şu
an çocuklar için en büyük yaptırımın sosyal medya olmaya başladığını görüyoruz.
Yani sosyal medya, çocukları disiplin komisyonlarından daha çok korkutuyor.
Disipline verilmekle tehdit edilmek çocuk için bir şey ifade etmiyor ama çocuğa
'Sosyal medyada senin hakkında şöyle şöyle paylaşımda bulunurum' dendiği an o
kadar büyük bir yaptırıma sahip ki. Böyle bir ortamda çocukların paylaşımları
ya da fotoğrafları altına gelen kötü yorumlar onları derinden etkileyebiliyor.
Çocuklar bizim kadar güçlü, mücadeleci değiller. Bu gibi durumlar onların
dünyalarını altüst ediyor. "
Siber
zorbalığa maruz kalmış çocukların bu durumla genelde tek başına mücadele etmeye
çalıştığına dikkati çeken Yılmaz, "Aileler, zorbalığa maruz
kalmış, eve yara bere içinde gelmiş çocuğun yaşadığı sıkıntıları tahmin
edebilir ve hemen harekete geçebilir ancak yüzeysel bulgu gözlemleyemedikleri
çocuklarının siber zorbalığa maruz kaldığını, benzer sıkıntıları yaşadığını ve
bu sıkıntılarla tek başlarına mücadele etmeye çalıştıklarını
kestiremiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz,
çocuklarını siber zorbalıktan koruyabilmek için ebeveynlerin dijital
teknolojileri daha fazla kullanmaları tavsiyesinde bulunarak şunları söyledi:
"İnternete
hakim olmak ailelerin sorumluluğu haline geldi. Yani dijital teknolojileri
kullanmayı en az çocuklar kadar bilmeleri gerekiyor. Veliler, en azından düzgün
10 YouTube kanalı, en faydalı 10 uygulama hakkında bilgi sahibi olmak zorunda
ya da çocuklarının Facebook, Twitter veya Instagram'da kimleri takip ettikleri,
arkadaşlarının kim olduğu konusunda bilgi sahibi olmak zorundalar. Takip,
yönlendirme ve sahip çıkmadan bahsediyoruz. Anne babalar çocuklarına sahip
çıkmak zorunda ve bunun için de dijital teknolojileri daha fazla kullanmaya
özen göstermeli."
Çocuklar sanal dünyanın merkezinde yer alıyor
Marmara
Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kırık da
çocukların akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlarıyla dijital dünyanın
merkezinde bulduğunu anlattı. Bu sebeple sanal dolandırıcılar ya da kötü
niyetli kullanıcıların çocuklara kolaylıkla erişebildiğini aktaran Kırık,
"Çocukların bilgilerinin ve fotoğraflarının izinsiz şekilde elde edilmesi,
kullanılması, çocuğun bu yolla şantajlara maruz bırakılması ya da oyun kisvesi
altında çocukların dolandırılması ve kötü niyetli insanlara alet edilmesi yaşanan
en büyük sorunlar arasında yer alıyor." dedi
Siber
zorbalık kavramının hangi hukuki fiillere karşılık geldiğinin bilinmediğine
işaret eden Kırık, bu noktada hukuki bir karışıklık olduğunu dile getirdi.
Kırık, "Doğrudan siber zorbalık ifadesi yer almasa da siber zorbalığı
kapsayan olaylar için uygulanabilecek hükümlerin mevcudiyeti göze çarpıyor
ancak yasal düzenlemelerde mutlaka siber zorbalık tanımsal olarak açık bir
şekilde belirtilmeli ve hangi hukuki fiillere karşılık geldiği açık bir şekilde
ifade edilmeli." diye konuştu.
"Ailelere eğitimler verilebilir"
Kırık,
anne babaların dijital teknolojileri iyi kullandığı gerekçesiyle kontrolü
çocuklara bırakmaması gerektiğini ve ebeveynlerin çocuklarını siber zorbalık
tehlikesinden koruyabilmesinin iyi birer dijital okuryazar olmalarıyla mümkün
olabileceğine dikkati çekerek "Çocukların dijital çağın içine doğdukları
doğrudur ancak bu gerekçeyle tüm yetkiyi onlara vermek doğru değildir çünkü
kontrolü çocuğa verdiğinizde çocuk zamanla 'Nasıl olsa anne ve babam bu konularda
bilgi sahibi değil, ben de istediğimi yaparım.' duygusuna kapılıyor ve siber
korsanlar, sanal dolandırıcıların mağduru durumuna geliyor." dedi.
Ailelerin
de dijital okuryazarlık dersleri alması gerektiğini vurgulayan Kırık, şunları
kaydetti:
"Bu
konuda yerel bazlı çalışmalar yapılabilir. Özellikle belediyeler aracılığıyla
ebeveynlere verilecek dijital okur yazarlık eğitimleri velilerin
bilinçlenmesini sağlayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığının projesi olarak okullar
aracılığıyla nasıl çocuklar eğitim görüyorlarsa ailelere de bu şekilde
eğitimler verilebilir. Hem veliler, dijital dünyadaki zorluklar ve güvensiz
ortam konusu hakkında bilgi sahibi olur hem de çocuklarına doğru bir bilgi
akışı sağlamış olurlar çünkü günümüzde çocuklar bu noktada ebeveynlerden çok
çok daha sosyal medyayı kullanıyorlar. Bunun önüne geçilebilir."
04 Ağustos 2020 13:53