Azim ve İradeyle birlikte, hayatla bağlantı kurmaya çalışmak


  Muğla'nın Ortaca İlçesi Okçular Mahallesi'nde yaşayan yürüme engelli 35 yaşındaki Gülay Çolak, içindeki yaşama sevinci ve resim sanatına olan aşkla, hayata renklerin dünyasından bakıyor. Engel tanımayan Çolak, İngiliz bir ailenin desteğiyle sahip olduğu resim atölyesinde ürettiği eserlerini bir gün sergilemeyi hedefliyor.Denizli Kız Meslek Lisesi Resim Bölümü mezunu olan Çolak, resim öğretmenliği sınavlarını kazanamayınca resim yapmayı bırakarak, Denizli'de Suat Çolak ile evlendi. Bir tekstil firmasında çalışmaya başlayan Çolak'ın 1997 yılında kızı Ayşe, dünyaya geldi. Yaşama bağlılığı ile çevresinde çok sevilen Çolak'ın hayatı 1 Temmuz 2001'de 22 yaşında iken geçirdiği trafik kazayla alt üst oldu. Kazadan sonra doğumyeri olan Ortaca'nın Okçular Mahallesi'ne döndüklerini anlatan Çolak şunları anlattı:"Kazadan iki ay sonra omurilik felçlisi olup bir daha asla yürüyemeyeceğimi öğrendim. Okçular'a döndüğümde hayata küsmüştüm. Sırtımdaki platin kırılıp akciğerlerim su toplayınca doktorlar bana yüzde 10 yaşama şansım olduğunu söyledi. Herkesle vedalaştım. Oldukça maliyetli 18 saat süren bir ameliyat oldum, hayattayım fakat tedavim belli aralıklarla hep devam etti. Geçtiğimiz yıl Denizli Pamukkale Üniversitesi'nde bir dizi ameliyat oldum ve uzun süre hareketsiz kalınca ayaklarımda incelme ve ağrılar baş gösterdi." İNGİLİZLER'DEN ÇOLAK'A YARDIM ELİAynı mahallede oturdukları İngiliz Alan Fenn'in yardımlarıyla egzersiz yapmaya başladığını belirten Çolak şöyle devam etti:"Fenn evinin atölyesinde kendi imkanları ile yaptığı aleti bana hediye etti. Bu sayede günlük sporumu yapıyorum ve sağlığımın her geçen gün düzeldiğini hissediyorum. Okçular'da oturan John Codling, Stave Smith, Tina Roymattingly, Karl Pilcher, Therasa ve Rolant Whideof, Joes Macrhe, Alan Fenn, Janet Surman, Len Young, Fiona Malrae, Nazan Albayrak, Muhtar Ömer Çoban ve eşi Zennur Çoban ile Bayram Özal elele verdiler. Evimin yanında salaş durumda olan odunluğu restore ederek ve bana da tek kuruş harcatmadan pırıl pırıl bir resim atölyesi haline getirdiler. Şu an çok mutluyum. Düşüncelerimi resme döküyorum."İleride bir sergi açmayı çok istediğini ifade eden Çolak, "İnsanlar bizlere acımasınlar, sadece imkan yaratılsın yeter. Hayat güzel ile çirkinin iç içe girdiği, herkesin başka bir pencereden baktığı çeşitlilik ülkesidir. Ben o pencereyi kendisine yaratanlardan biri olarak renklerin dünyasından bakıyorum hayata. Çünkü asıl olan yaşamak, sevdiklerinle bir gün daha güneşin doğuşunu görebilmektir" dedi.