Sinirsel egzama genellikle stres sonrası kaşınma hissi ile kendini gösterebiliyor


  Dermatoloji Uzmanı Dr. Gül Yıldırım, sinirsel egzamanın genellikle stres sonrası kaşınma hissi ve kaşımaya bağlı derinin zaman içinde koyulaşması ve kalınlaşması ile karakterize olduğunu belirterek, “Tedavinin etkili olabilmesi için lokal kremlerin yanı sıra stres ve depresyon gibi kaşıntıyı başlatan faktörlerin önüne geçilmelidir" dedi.Egzamanın Yunanca “kaynama’’ anlamına gelen derinin yangısal bir grup hastalığı olduğunu ifade eden Dermatoloji Uzmanı Dr. Gül Yıldırım, egzamanın çok farklı tiplerinin var olduğunu söyledi. Sinirsel egzama (stres egzaması) ya da nörodermatit denilen egzama türünün genellikle stres sonrası kaşınma hissi ve kaşımaya bağlı derinin zaman içinde koyulaşması ve kalınlaşması ile karakterize olduğuna dikkat çeken Yıldırım, en sık 30-50 yaş arasındaki kadınlarda görüldüğünü söyledi. Sinirsel egzamanın vücudun herhangi bir bölgesine yerleşebilmekle birlikte ense, bilekler, boyun, genital bölgeler ve göz kapağı gibi hastanın kolay ulaşabileceği bölgeleri tutacağını ifade eden Yıldırım, "Yuvarlak şekilli, oval ya da çizgisel tarzda, kuru, sert, deriden kabarık yer yer kabuklanma gösterebilen plaklar şeklinde karşımıza çıkar. Başlangıçta deri renginde iken, uzun süreli tekrarlayan kaşıma atakları ile deri koyulaşır ve kalınlaşır. Kaşıntı bir alışkanlık halini alarak geceleri de devam edebilir. Tutulan bölgelerde pamuk parçasının hafifçe gezdirilmesi şiddetli kaşıntı hissine neden olur. Genital bölge lezyonları oldukça kaşıntılı ve rahatsızlık vericidir. Tedavinin etkili olabilmesi için lokal kremlerin yanı sıra stres ve depresyon gibi kaşıntıyı başlatan faktörlerin önüne geçilmelidir" diye konuştu.Lokal olarak kortizon içeren kremlerin kalınlaşmış deri bölgelerinde kapatılarak kullanılması ve uzun süreli ağızdan sedasyon yapıcı ilaçlar eklenmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, "Egzamalarla ilgili oluşum mekanizmaları bazılarında açıklanmış olsa da kesin neden ve oluş mekanizmaları tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak bilinen bir gerçek var ki deri hastalıklarının yaklaşık yüzde 40 kadarında stres tetikleyici bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresin hayatımızın bir parçası haline geldiği günümüzde stresle baş etme yollarının öğrenilmesi ve hastalıkların birçoğunun ortaya çıkmasında rolü olduğunun akılda tutulması doğru olacaktır" dedi.