Sarımsak, binbir derde deva, tam bir eczane
Peygamberimizin sahabesine yemeyi tavsiye ettiği fakat kokusundan dolayı da melekleri rahatsız edeceğinden dolayı kendisinin yemekten çekindiği sarımsak binbir derde deva.Halk arasında, yüzyıllar boyunca birçok hastalık ve rahatsızlığa çare olarak kullanılan sarımsak, günümüzde de, modern tıbbın gelişmediği veya ulaşamadığı yerlerde iştah açıcı, yaraları iyileştirici, tansiyon düşürücü, öksürük kesici, tifo, dizanteri ve damar tıkanıklığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaya devam etmektedir.Sert ve keskin kokusu, acı tadıyla bazı yiyeceklerimize benzersiz bir çeşni ve lezzet katması amacıyla kullanılan Sarmısak’ı veren bitkisi, Zambakgiller’dendir. Anayurdu Asya kıtası olan sarmısak, ülkemizde bol bol yetiştirilip tüketilmektedir. Soğanın yakın akrabası olan ve l m’ye kadar boylanabilen sarımsak, ikiyıllık otsu bir bitkidir. Birinci yılında Toprak içindeki birçok ‘diş’ten oluşan ‘baş’ kısmı ile toprak üzerindeki yapraklarını; ikinci yılında soğanda olduğu gibi çiçek sapı ile bunun ucundaki çiçeklerini oluşturur. Sarımsağın soğandan farkı, çiçeklerde tohum meydana gelmemesidir. Ama, bazı durumlarda çiçekler, ebesoğanı denilen küçük başçıkları oluşturur. Bu başçıklar tohumluk olarak işe yarasalar da, uygulamada tohumluk olarak kullanılmazlar. SARIMSAK VİTAMİN DEPOSU Sarımsağın bileşiminde; şekerler, vitaminler (A, B, C), kükürtlü bir uçucu yağ ve içerisinde bol olarak allil sülfür bulunuyor. Sarımsağın özel kokusu ve tadı bundan ileri geliyor. Sarımsağın ihtiva ettiği yağ olan “Oleum allicine”, 1944 senesinde J. Cavallit•ve J. Bailey adlı iki Bilim adamı tarafından keşfedilmiş. Bu yağın 1 miligramı, 15 OE penisilinin aktivitesine eşit kıymetli bir deva. SALGIN HASTALIKLARA KARŞI KALKAN: SARIMSAK Yalnızca mikrobik hastalıklardan insanları koruyan sarımsak, Avrupa’da en önemli ölüm sebebi olarak bilinen Kanser ve damar hastalıklarına karşı da insanları koruyor. Bugün dünyada en fazla sarımsak yenen ülke olan Bulgaristan’da kanser ve damar sertliğinden ölenleri sayısı, Avrupa’ya nazaran 6-7 misli düşük. Ayrıca İsveçli çocuklar, çocuk felcine karşı da koruduğu anlaşılan sarımsağı yiyerek okula gidiyorlar. SARIMSAK FAYDALARI Uzmanların tespitlerine göre, sarımsağın insan sağlığı açısından en önemli faydaları şöyle: Ölümlere sebep olan atardamar kireçlenmesine iyi geliyor. Yara ve çıbanları iyileştiriyor. Krampları yok ediyor. Akciğeri, karaciğeri, safra kesesini ve kalbi kuvvetlendiriyor. Bağırsak kurtlarını ve diğer parazitleri öldürüyor. Mide ve bağırsakları dezenfekte ediyor. zararlı bakterileri yok ediyor. İştahı açıyor. Nezleyi yok ediyor. nefes borusu rahatsızlıklarına, bronşite çok iyi geliyor. Veremlilere sarımsak yemeleri tavsiye ediliyor. Tansiyonu düşürüyor. Ateşi düşürüyor. Bağırsak gazlarını ortadan kaldırıyor. Grip mikrobunu öldürerek vücudu bu hastalığa karşı koruyor. İdrar yollarında taş oluşumunu engelliyor. Kalp adalelerini güçlendiriyor. Kalbi besleyen kroner damarları genişletiyor. Cinsel gücü arttırıyor. İdrar söktürüyor. Vücudu sivrisinek ve haşerelerden koruyor. Safra salgısının salınımını arttırıyor. Kabızlığı önlüyor. Saç Dökülmesini yavaşlatıyor. Sesi güzelleştiriyor. Sağlığımıza yararlı bu etkilerinden faydalanmak için, sarımsağın diyetimize katılması ve günde iki diş sarmısak yenmesi gerekir. Daha fazla tüketilmesi sarımsağın yararını artırmaz. Ayrıca sarımsağın yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi sağlığa yararlı etkilerini azaltmaktadır. yoğurt en iyi kalsiyum kaynağıdır. Son yıllarda yapılan çalışmalar, tansiyon yükselmesinde kalsiyum yetersizliğinin rolü olabileceğini belirtmektedir. Bu nedenle, sarımsaklı yoğurt bir yandan kalsiyum sağlaması, diğer yandan sarımsağın etkisiyle tansiyonun düzelmesine yardımcı olmaktadır. 1989 yılında Alman Eczacılar Birliği, etkili kullanımında hiçbir sakınca görülmeyen ve kişinin kendi kendini tedavi edebileceği bitkiler arasında, sarımsağı yılın Bitkisi seçmiştir. Meme, prostat, mide ve kalınbağırsak kanserlerine yakalanma riskini azalttığı gibi hastalıkta ilerlemeyi yavaşlatmaktadır. Beyin kanaması ve inme riskini azaltmaktadır. Beyin hücrelerinin yenilenmesini hızlandırdığından Alzheimer ve Parkinson hastalıklarında olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Koroner kalp hastalığı olan bazı hastalarda yapılan çalışmalarda, sarımsağın kolestrol , LDL ve trigliserid düzeylerini düşürdüğü saptanmıştır. Kurutulmuş sarımsağın ihtiva ettiği “kyolic” isimli bir madde üzerine çalışan Amerikalı bilim adamı Dr. Jhon Pinto, bu maddenin kanser hücrelerinin çalışma hızını % 70 azalttığını gözlemlemiştir. Yine Amerika Birleşik Devletleri’nde Kuzey Caroline Üniversitesi bilim adamları yaptıkları çalışmalarda, çiğ ve pişmiş sarımsak yiyenlerin, sarımsağı tüketmeyenlere oranla mide kanserine % 50 daha az yakalandıklarını tespit etmişlerdir. Sarımsak haplarının aynı etkiyi yapmadığını gören bilim adamları, sarımsağı bol miktarda tüketen insanlarda rektum kanseri riskinin de 2/3 oranında azaldığını belirtmişlerdir. Sarımsakta bu etkileri yapan maddenin ise isminin “callium bileşimleri” olduğu açıklanmıştır. Sarımsak şişkinlikleri düşürücü, tıkanıkları açıcı ve macun olarak yılan ve akrep sokmalarına karşı bir panzehir ve zehiri alıcı olarak da kullanılabilmektedir. Sarımsak, dişleri sirke, tuz ve bal ile karıştırılıp çürük diş üzerine bırakıldığında çürüğü parçalamakta ve dişi düşürmektedir. Bu karışım ağrılı diş üzerine bırakıldığında ise, ağrıyı azaltmakta ve kesmektedir. Sarımsaklı su ise yaraların iltihabını almaktadır. Newyork Devlet Üniversitesi’nde, Eczacılık Departmanı Başkanı Eric BLOC, sarımsağın antimikrobik etkiye sahip olduğunu, bu konuda aspirinle eşit, hatta onu geçen bir düzeyde olduğu tezini savunmaktadır. Yine sarımsağın, kan ve kolestrol üzerindeki Pozitif etkilerinden başka, ruhsal durumu da düzelttiği, insanın kendini iyi ve mutlu hissetmesine yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırma Hannover Üniversitesindeki Alman bilim adamları tarafından teyit edilmiştir. Mide yanması ve ekşimesi ve uzun süreli ağrılar oluşturduğu için, aç karna yenilmemesi tavsiye edilmektedir. Sarımsak yağının aşırı kullanımı da, deride çürüme ve kangrene yol açtığı tespit edilmiştir. Çok aşırı miktarda sarımsak tüketimi kusma ve ishale sebep olmakta, ayrıca böbreklere de zarar vermektedir. Aşırı sarımsak tüketiminin bir başka yan etkisi de, bağırsaklarda gaz oluşturmasıdır. Sarımsak tozunu solumak da, Astım krizlerine, hassas bünyeli insanlarda ise Alerjiye neden olmaktadır. Sarımsak, aşırı alındığında, hassas bünyeli insanlarda, baş ağrısı yapmakta, dimağa ve gözlere zarar vermekte, susuzluğa neden olmakta, safra kesesini tahrik etmekte ve Ağız Kokusunu bozmaktadır. Yedikten sonra sedef otu çiğneyerek ağız kokusunun önüne geçilebilmektedir. Amerikalıların “günde bir diş sarımsak, tutar doktoru uzak” özdeyişi ile anlam kazanan sarımsak, hem taze halde sebze gibi tek başına tüketilen, hem de kuru halde aroması ve kokusu ile mutfaklarda geniş kullanım alanı olan bir üründür. Sarımsağın kokusundan şikayet edenlere, Japonya’da 1970 yılında kokusuz olanı da üretilmiştir. Yine Amerika Birleşik Devletleri’nde şişelenmiş sarımsaklı makarna sosları ve dondurulmuş sarımsak üretimi yapılmaktadır.
03 Ağustos 2014 11:01