Bebeğiniz çok mu ağlıyor

 

11 Ağustos 2014 15:04
Bebeğiniz çok mu ağlıyor




Bebeği çok ağlayan anne babalara tavsiyeler


  Sürekli ağlayan bebekler pek keyifli değildirler. Onların
ağlaması daha rahatsız edicidir ve değişikliklere hemen uyum sağlayamazlar.
Ebeveynleri ne kadar duyarlı olursa olsun, hiç durmadan huysuzlanırlar ve bu da
annenin ve babanın gerilip huzursuz olmasına neden olur. Doğal ebeveynlik tarzı
bu tür bebeklerde işe yaramıyor gi­bi gözükür ve böyle ailelere bebeği ağlamaya
bırakmanın veya onu bir programa bağlamanın tek kurtuluş yolu gibi gelebilir.
Ama aslın­da bu tür bebeklerin doğal ebeveynliğe daha fazla ihtiyaçları vardır.
Aksi halde, tüm bu olumsuzluklar yüzünden ebeveynler çocukların­dan
uzaklaşabilirler. Bu tür bir ailede doğal ebeveynlik yaklaşımının işe yaraması
için bazı düzenlemeler yapılması gerekir. Bebeğinin ih­tiyaçları bitip
tükenmediği için gergin ve yorgun olan bir anne bebe­ğiyle sürekli yakın
olamaz. Şunlara dikkat edin:

Bebeğinizin ağlaması ardında tıbbi bir neden arayın.
Bebeği­nizin doktoruna danışarak "canının yanmasına" neden olabilecek
fi­ziksel nedenleri araştırın; kolik (veya huysuz) olmasının ardında tıb­bi bir
neden olup olmadığını araştırın. Gastroözofageal reflüsü (GÖR), formül mamaya
veya emziriyorsanız sizin yediklerinize karşı bir alerjisi olup olmadığını
araştırın. Sürekli ağrı çeken bir bebek hu­zursuzdur. Bebeğinizin ağlamasını
durdurabilmek için ardındaki se­bebi bulmanız gerekir.

Bebeğinizin ağlaması sizin suçunuz değildir. Bebeğinizin
ağlamasının sizin suçunuz olduğunu düşünmeyin. Bebeğinizin ağlamasına duyarlı
bir şekilde cevap verebilmek için elinizden geleni yaptığınız halde, bebeğinizi
her zaman sakinleştiremiyorsunuz diye annelik (veya babalık) becerilerinizden
şüphe etmeyin. Bebeğinizi susturmak zorunda değilsiniz. Sadece ağla­masının
fiziksel bir nedeni olmadığından emin olmaya çalışın (bu arada bu çaba uzun
sürebilir) ve onu sakinleştirebilmek için farklı yollar deneyin. Bazen
yapabileceğiniz her şeyi yaptığınız halde bebeğinizin niçin ağladığını
anlayamayabilirsiniz. Bazen bunu be­beğiniz de bilmez. Bebeğinizin niçin
ağladığını anlayabilmek için elinizden gelen her şeyi yaptıysanız, onu sevgi
dolu kollarınıza alın, meme verin veya başını omzunuza dayayın ki, tek başına
ağ­lamasın. Gerisi bebeğinize kalmış.

Bebeğinize daha iyi ağlamayı öğretin. Karayipler yaklaşımı
ya­ni bebeğinize ağlamasına gerek olmadığını anlatmak için rahat bir yüz
ifadesi takınmak ve rahat bir beden dili kullanmak, özellikle da huysuz
bebeklerde faydalıdır. Yaşı biraz daha büyük olan bebeğin sızlandığında veya
ağladığında onu hemen kucağınıza almak yeri­ne, ona seslenin: "Anne
burada" gibi. Komik bir yüz ifadesi yapın veya bebeğinize bir şeyler
anlatın. Böylece bebeğinizin dikkatini ağ­lamaktan başka yöne çekmiş olursunuz.
Bu yaklaşım ilk başlarda biraz zor olabilir, çünkü öncelikle kendinizi
rahatlatmanız ve sonra bu tepkinizle bebeğinize örnek olmanız gerekmektedir.
Yavaş yavaş ve derin nefes alın veya sadece birkaç saniye durup gerilimden
kur­tulun. Siz rahatlayınca bebeğiniz de rahatlayacaktır.

Bebeğinize sırayla ilgi gösterin. Bebeğin ısrarlı ağlaması
genel­likle anneleri babalardan daha çok rahatsız eder. Bazen annelerin
rahatlamak için biraz uzaklaşmaları gerekir. Bebeğinizi iyice besle­diğinizden
emin olduktan sonra onu babasına bırakıp bir saat yal­nız yürüyüşe çıkın veya
bir yere gidin. Birlikte olmak bebeğe ve ba­basına iyi gelir. Babalar
genellikle, tüm çabalara rağmen sakinleşmeyip huysuzlanmaya devam eden bebekler
karşısında daha sabırlıdırlar. Sizi seven birinin kollarında ağlamak, tek
başına ağlamaktan çok farklıdır. Babasının kollarında ağlayan bir bebek tek
başına ağlamadığını bilir.

Bebeğinize bazı sorunlarla kendi kendine başa çıkabileceğini
öğretin. Yeni doğmuş bebekler, sakin ve huzurlu olabilmek için de­vamlı anne
veya babalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Ama 1 yaşı­na geldiklerinde bunu
kendi başlarına yapmayı öğrenmeye başlaya­bilirler. Bebeğinize derhal cevap
vermeli misiniz, yoksa kendi başına sakinleşmek için 1-2 dakikaya ihtiyacı mı
var? Bunu anlamak için kendi içgüdülerinizi dinleyin. Bebeğinizin ne şiddette
mızıldandığına kulak verin. Eğer ağlaması artıyorsa, sizin ona cevap vermeniz
gere­kir. Eğer ağlaması biraz yükselip sonra azalıyorsa, harekete geçme­yin. Bu
tavsiyeyi, bebek eğiticilerinin çocuğu düzenli olarak ağlatmak gerektiği
yönündeki tavsiyeleriyle karıştırmayın. Bebeğinizle ilgili bil­diğiniz şeylerin
size kılavuzluk yapmasına izin verin. Bir bebeğe ken­di duygularıyla başa
çıkmayı öğretmenin mucizevi bir formülü yok­tur. Onun her ağlaması, sadece
kendi duyarlılığınızla ona nasıl tepki vereceğinize karar vermenizi gerektirir.
Unutmayın ki amacınız, bü­yümekte olan bebeğinize sorunlarla ağlamak dışında
farklı başa çık­ma yolları olduğunu da öğretmektir.

Bebeğe Yakın Uyumak

Ebeveynler binlerce yıldır bebekleriyle birlikte
uyumuşlardır, bugün bile bu uygulamanın tuhaf bir tarafı yoktur, Ebeveynlerin
çoğu en azından arada bir bebekleriyle birlikte uyurlar ama bunu doktorları­na
veya akrabalarına anlatmazlar. Bu konu niçin böyle gizli kapaklı tutuluyor?
Bunun nedeni, ebeveynlerin ve danışmanların çocukların bağımsızlaştırılmalarına
odaklanmaları ama diğer yandan çocukla­rın aslında nasıl
bağımsızlaşabildiklerini gerçekten anlamıyor olma­ları. Bebekle birlikte
uyumak, bağlanma yöntemleri arasında en tar­tışmalı olanıdır.

Gece Boyunca Ebeveynlik

Doğal ebeveynlik yaklaşımını geceleri de sürdürmek,
bebeğinizin nerede uyuduğuyla ilgili değildir. Bebeğinizin geceleri ortaya
çıkan İhtiyaçları karşısında nasıl bir tavır takındığınız, bebeğinizi günde
yir­mi dört saat, haftada yedi gün büyük ihtiyaçları olan minik bir insan
olarak kabul etmenizle ilgilidir. Bebeğiniz, gündüzleri olduğu gibi geceleri de
sürekli onun yanında olacağınıza güvenir. Böylece gece alışkanlıklarınızı
bebeğinizin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlersi­niz. Geceleri uyguladığınız
ebeveynlik stratejisi, bebeğinizin gelişi­minin hangi aşamasında olduğuna ve
yetişkinler olarak kendi ihti­yaçlarınıza göre farklılık gösterebilir. Eğer
bebeklerin daha en baştan yalnız uyumayı öğrenmeleri gerektiği fikrini
bırakmaya açıksanız, bebeğinizi yatağınıza aldığınızda onu şımartmadığınızı
veya sizi kullanmadığınızı fark edeceksiniz.

Bu nasıl adlandırılmalıdır? Bebekle birlikte uyumaya çeşitli
isim­ler verilmektedir. Birçok insana cazip gelen "aile yatağı"
terimini, ye­ni ebeveyn olan anne babalar korkutucu bulabilirler, çünkü bu
on­lar için bütün ailenin bir arada uyuyacağı anlamına gelebilir; yani büyük
çocuklar, bebekler ve ebeveynler.  "Birlikte uyumak"
tanımı ise kulağa daha çok yetişkinlerin yaptığı bir şey gi­bi gelir, birlikte
yaşamak gibi mesela. Bu terim antropologlar tara­fından tercih edilmektedir;
değer yargısı taşımayan, net bir terimdir. "Yatağı paylaşmak"
terimine genellikle tıbbi makalelerde rastlanır. Biz ise, "uykuyu
paylaşmak" terimini seviyoruz, çünkü sizin de gö­receğiniz gibi anne ve
bebek birlikte uyudukları zaman yataktan da­ha fazla şey paylaşırlar. Ayrıca
bir bağlanma terimi olan "bebeğe ya­kın uyumak" tanımını da
seviyoruz, çünkü bu ebeveynlerin ve bebeğin gün boyunca yaşadıkları yakınlığın
geceleri de sürdürüldü­ğünü anlatıyor. Ayrıca bebeğin uyuduğu yerin doğru veya
yanlış olması diye bir şey de yoktur. Sizin amacınız bebeğinizin uyku
alışkanlıklarını birile­rinin tavsiyelerine göre düzenlemek değildir; bu
tavsiyeler ister bir bebek eğiticisinden isterse doğal ebeveynliği savunan
birisinden gelsin fark etmez. Amacınız ailenizdeki herkesin iyi bir gece uykusu
alabilmesini sağlayacak bir gece ebeveyntiği stratejisi bulmaktır. Diğer birçok
ebeveyn gibi bizler de, bebeğe yakın uyumanın hem iyi bir gece uy­kusu almak
hem de bebeğin ihtiyaçlarına cevap vermeye devam edebilmek için en iyi yol
olduğunu keşfettik.

Uyku Bir Kontrol Meselesi Değildir

Uyumak da tıpkı yemek yemek gibi bir çocuğu
zorlayabileceği­niz bir davranış değildir. Yapabileceğiniz tek şey, çocuğun
uykuya dalabilmesi için uygun koşulları yaratmaktır. Bebeğinizin
uyanması sizin suçunuz olmadığı gi­bi, bebeğinizin uyku alışkanlığı da sizin
ebeveynlik tarzınızın bir yansıması değildir. Eğer arkadaşlarınız kendi
bebeklerinin gece boyunca uyumasıyla böbürleniyorlarsa, bunu muhtemelen epeyce
abartıyorlardır; bize inanın.

Dinlediğiniz tüm o çelişkili tavsiyeler si­zi, bebeğinizin
yaptığından çok daha fazla uykusuz bırakabilir. Be­beğinizi yatağınıza aldınız
veya geceleri uyandığında ona ilgi gös­terdiniz diye onu şımartacağınızdan
korkabilirsiniz. Çaresiz veya yorgun olduğunuz için bebek eğitimini deneyip
bazı geceler bebe­ğinizi ağlamaya bıraktığınızda ise endişelenebilirsiniz. Bazı
bebek­lerin doğuştan kendilerini rahatlatmayı bilen ve kolay uyuyan be­bekler
olduğunu, bazılarının ise geceleri sık sık uyanıp tekrar uyutulmalarının zor
olduğunu bilmek işe yarar. Her bebek farklıdır ve uyku alışkanlıkları mizaçla
ilgilidir (veya geceleri uyanmanın ar­dında tıbbi bir neden de olabilir); anne
veya babanın neden olduğu "kötü alışkanlıklarla" ilgili değildir.
Geceleri ısrarla uyanan bebekler bile bir gün deliksiz uyuyup ebeveynlerini
ödüllendirebilirler. Çocukların geceleri deliksiz uyumaya başlama yaşı
farklıdır. Bu arada siz de, geceleri hangi ebeveynlik tarzının size uygun
olduğu­nu anlamak için denemeye devam edin. Danışmanız gereken tek uyku
uzmanları bebeğiniz ve sizsiniz.

   



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.